15 Temmuz 2016 tarihinden sonra ilan edilen OHAL döneminde tutuklanan ve 15 aydır cezaevinde olan 82 yaşındaki Hacı Mustafa Türk’ün eşi konuştu.
Türk’ün Manisa’nın Turgutlu ilçesi Akçapınar köyünde yaşayan 60 yıllık hayat arkadaşı Selver Türk, “Turgut Özal’ın önüne sofra kurdum ben. Bizi Bülent Arınç’tan sorsunlar” dedi. Eşinin yaşından dolayı bir çok sağlık sorunu olduğunu, yürümekte bile zorlandığını anlatan Selver Türk, “Eşimin diyabeti, tansiyonu, kolestrolü var. İdrarını tutamıyor. Eşim darbe mi yapmış? Allah insaf, merhamet versin” dedi.
Mağduriyetler adlı sosyal medya hesabından paylaşılan videolarda konuşan Selver Türk, şunları söyledi:
“Benim 82 yaşındaki adamımı alıp götürdüler. 82 yaşında… Bizim onca evimize gelenimiz gidenimiz, yemeğimizi yiyenimiz… Turgut Özal’ın önüne sofra kurmuşum ben. Yanımda değil, yanımda olaydı gösterirdim, Bülent Bey, Bülent Arınç! Hacı Amcan’la ikimizin arasına oturuyor, ikimizin elini tutarak resim çektirdi. Diyabeti var, kolestrolü var, yaş itibarıyla yürümeye gücü yok. Diyabetten dolayı idrar kaçırması var. Bunun ihtiyacı var bakıma…”
EŞİMİN ÇAMAŞIRLARINI BİLE GERİ VERMİYORLAR
Dört oğlu olduğunu ve birinin cezaevinde babasıyla kaldığını belirten Türk, iki ayrı güne görüşme gününün verilmesinden de şikayet etti:
“Dört oğlum var benim, biri hapishanede babasıyla. Görüşme gününü Salı gününe ayarlamışlar, birini Perşembe gününe. Ne yaparsın, seni getiren yok götüren yok… Yani belki 15 tane pijama götürdüm namazlarını kılabilmesi için, idrar kaçırdığından. Çamaşırları da geri vermiyorlar bize, yıkayıp geri götürelim. Evde olanı götüreceksin. Alacak gücümüz var mı bizim?”
BU KADAR UTANMAZLIK OLUR MU?
14 kişilik koğuşta 29 kişi ile birlikte kalan Hacı Mustafa Türk’ün eşi Selver Türk, duygularını şöyle anlattı:
“Doktora götürüyorlar hastaneye, giderken Hacı Amcanın eline kelepçe vuruyorlar. Hacı Amcan da ‘utanın, inip bir yere giderken zorla siz tutuyorsunuz kolumdan. Bu kadar utanmazlık olur mu, benim elime kelepçe vurmayın, isterseniz götürmeyin beni’ demiş.
Darbe yapmış, FETÖ’cüymüş, öyle inandırdılar. Bizim Fethullah Hoca’ya yakınlığımız varmış. Fethullah Hoca’nın ablasının kızı benim yeğenim. Ne yapalım 5 çocuğun annesini boşayalım, atalım mı şimdi? Ne yaparsın bunu ya… Ne yapmış! Sorsunlar bizi, Bülent Arınç’tan sorsunlar. Milletvekili Muzaffer Yurttaş Meclis’i gezdirdi bize. Biz teröristtik de neden oraları bize gezdirdi. Dört kitaba sığar mı yavrum, dört kitaba sığar mı?”
VERDİK, BAĞIMIZDAN ÇIKANI VERDİK
“Eşinin, çocuklarının ve sözünün geçtiği insanların devlete ve millete düşman olmadığını anlatan Türk sözlerine şöyle devam etti:
Eğer ki benim kocam, çocukularım, kendim, herhangi sözümün geçtiği biri devlete millete, bir teröre, bir can almaya Allah bin defa onların canını alsın.”
Biz verdik, vermedik değil. Bağımızdan çıkandan da verdik, şey de ettik… Hayır müesseselerine, İmam Hatip’e… Birinin imanı kurtulsun diye verdik, suç mu? Çocuklarımızı da o müesseselere verince imanları kurtuldu, Rabbini tanıdı.”
HEPSİ NEREDE BİR TALEBE, BİR İNSAN KURTARIRIZ DİYE KOŞTURAN ÇOCUKLARDI
Yapılan son duruşmada 7 şahitten 4’ü gelmediği için tahliye edilmeyen Hacı Mustafa Türk’ün eşi Selver Türk “Evine Cemaat’ten insanların geldiğini, hiç birinde teröristlik bir hareket görmediğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Ben Hacı Amcan’a dedim ki, “Ömür boyu burada kalsan hiç üzülmeyeceğim, değil mi bu sana nasip oldu” dedim. Dışarda da olsan 4 metre kefenle gideceksin, burada olsan da… Ömür boyu burada kalsan, burada ruhunu versen bu sana yeter, dedim.
Benim çocuklarımın 4 yaşından beri secdesi vardır. Bu çocuklarım terörist damgası yiyorlar benim. Evini yurdunu terkettiler, bir oğlum akademisyen benim, profesör. Terörist damgası vuruldu. 4 yaşından beri namazını kılar, 7 yaşından beri orucunu tutar benim çocuklarım. Terörist damgası yediler. Bu terörisit olabilir mi yavrum, sen de benim evladımsın… Bunca o Cemaatten benim evime misafirler geldi gitti, yedi içti. Hiç birinden teröristlik bir hareket görmedim ben. Görmedim. Hepsi nerede bir talebeyi, nerede bir insanı kurtarırız diye bu yolda koşturanları gördüm çocuğum.”
"Bizi Bülent Arınç'tan sorsunlar." diyen 15 aydır cezaevinde tutuklu yürümekte bile zorlanan 81 yaşında ki Manisalı Hacı Mustafa Türk'ün eşi, "Özal'ın önüne sofra kurdum ben. Eğer ki eşim, çocuklarım, ben ve ailem bir teröristlik yaptıysak, Allah bin defa canımızı alsın." diyor. pic.twitter.com/mrwGvOi1mm
— Kaç Saat Oldu❓ (@KacSatOldu) November 15, 2017
ALLAH İNSAF, MERHAMET VERSİN
“Bu adam ne yapar çocuğum, tekerlekli sandalyeyle giden bir insan. Kimi öldürecek, kimi edecek de orada durduruyorsunuz. Onu bıraksanız da şurda benim yanımda… Ben geceleri sabah edemiyorum. Allah insaf, merhamet versin.”
