Apartheid nedir bilir misiniz?

TURAN GÖRÜRYILMAZ 28 Kasım 2017 GÖRÜŞ

Yeni bir kelime öğrendim bu hafta: Apartheid…

Daha önce hiç duymamıştım. Bu durumu kendi cahilliğime verip, devam edeyim.

Afrika dilinde “ayrılık” anlamına geliyormuş, Apartheid.

Vikipedi’de aynen şöyle anlatılıyor:

“Afrika’nın güneyinde bulunan Güney Afrika Cumhuriyeti’nde 1948 – 1994 yılları arasında resmî devlet politikası olarak iktidarda bulunan Ulusal Parti hükûmeti tarafından uygulanan ve bu doğrultuda da yasalar çıkartan ırkçı ayrımcılık sistemidir. Bu süreç Avrupa kökenli beyazlar tarafından otoriter ve kendilerini diğer ırklardan üstün gören bir zihniyet ile yürütülmüştür.”

Özetle; uzun yıllar boyunca beyazların yönetiminde olan Güney Afrika’da Siyahilere uygulanan ayrımcılık politikaları da denebilir.

“Köpeklerin ve siyahilerin giremeyeceğini” gösteren tabelalar, bu insanlık dışı uygulamalara sadece bir örnek…

Ülkenin ilk siyahi devlet başkanı olan Nelson Mandela iktidarıyla ırkçı-ayrımcı uygulamalar durdurulmuş. Böylece, Apartheid yönetimi de tarih olmuş.

Peki bunu neden yazdım?

Hafta içi Güney Afrika’dan bir arkadaşım bir video gönderdi. Video bir eylemde kaydedilmişti. Afrikalı kadınlar, Türkiye cezaevlerindeki 668 bebek için siyah balonlar uçuruyordu gökyüzüne…

Binlerce kilometre uzaktan, Afrika’dan tutuklu bebekler için ses verilmesi önemliydi tabi. Hele ki; akrabasına, kapı komşusuna, 40 yıllık arkadaşına yapılan zulümler karşısında susan milyonların olduğunu düşünürsek, elin Afrikalısının senin derdine ses vermesi daha bir anlamlı olmuyor mu?

Oluyor da, nasıl oluyor? Bunu, bana görüntüyü gönderen arkadaşıma sordum…

Eylemin yapıldığı yer, Apartheid yani “ayrılık” döneminde kadın cezaevi olarak kullanılan Constitution Hill’miş… Birçok acı yaşanmış o yıllarda.

Arkadaşım, Afrikalı kadınlara, Türkiye’deki zulüm ve soykırıma varan uygulamaları sorunca, kadınlar; “bize bir şey anlatmayın, damdan düşenin halini, damdan düşen anlar, sizi çok iyi anlıyoruz” demişler…

Yaaa hemşehrim… bir dilim ekmeyi çok gördüğünüz, işsiz, ekmeksiz kalınca kapıları yüzlerine kapattığınız, selam verirsem benim de başım yanar diye, selamı sabahı kestiğiniz, üç kuruşluk teknelerle ülkeden kovaladığınız, umuda yolculukta can verince, ölüsüne bile sahip çıkamadığınız insanlara, kara kıtanın ezilmişleri sahip çıkıyor…

Bu ayıp size yeter!

Kaynak: Vikipedi

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com