Avrupa’nın Leicester City adayları

NECATİ KOLA 30 Kasım 2016 SPOR

Futbolda kulüpler ikiye ayrılıyor: Başarıyı satın alanlar ve başarıyı üretenler… Ülke liglerine baktığımızda, şampiyonluk mücadelelerinin genelde başarıyı satın alan kulüpler arasında geçtiğini görüyoruz. Zaman zaman mütevazı bütçeli takımların zirve yarışı vermesi, hatta sezonu şampiyonlukla tamamlaması ise dünya çapında ses getiriyor. En son örnek, Leicester City. 20 takımlı İngiltere Premier Ligi’nde oyuncuların piyasa değeri açısından 16. sırada bulunan Leicester; Arap, Rus ve Amerikan menşeli büyük sermaye gruplarının desteklediği Manchester United, Manchester City, Arsenal, Chelsea ve Liverpool gibi kulüpleri geride bırakmış, 132 yıllık tarihinde ilk kez mutlu sona ulaşmıştı. 2015-16 sezonundaki bu büyük başarı, ‘peri masalı’ olarak dünya medyasında geniş yer almıştı. 2009-10 sezonunda Bursaspor’un Süper Lig’de beşinci şampiyon olması da benzer bir etki oluşturmuştu.
Bu sezona baktığımızda, Leicester’in izinden gidenlerin arttığını görüyoruz. Başakşehir, Türkiye Süper Ligi’nde; RB Leipzig, Bundesliga’da; Zulte Waregem, Belçika 1. Ligi’nde; Rijeka da Hırvatistan Ligi’nde zirvede yer alıyor. Şimdi bu takımların ‘ürettiği başarıya’ kısaca göz atalım.

bas%cc%a7aks%cc%a7ehir-1BAŞAKŞEHİR: 2013-14 sezonunda 1. Lig’den Süper Lig’e yükseldi. İstanbul Büyükşehir Belediyespor olan ismini Başakşehir olarak değiştirip takımın başına A Milli Takım’ın eski teknik direktörü Abdullah Avcı’yı getirdi. Avcı yönetiminde ilk iki sezonu 4. sırada bitirip zorlu zirve yarışını başarıyla test etti. Şimdiki hedef, şu sıralar pek dillendirilmese de yarışı sonuna kadar devam ettirip en azından Şampiyonlar Ligi vizesi almak. İlk 12 haftada namağlup iki takımdan biri. Geçen hafta, takipçileri Beşiktaş’ı Vodafone Arena’da ellerinden kaçırdılar. Ortaya koydukları futbol, herkes tarafından beğeniliyor. Kadrosunda milli kaleci Volkan Babacan, eski Fenerbahçeli Emre Belözoğlu, Bekir İrtegün, eski Galatasaraylı Mehmet Batdal, eski Beşiktaşlı Mustafa Pektemek, defansta yılların tecrübesi Yalçın Ayhan, altyapdan yetişen Mahmut Tekdemir, Altınordu’dan alınıp geleceğe yönelik büyük yatırım yapılan Cengiz Ünder ve Edin Visca, Doka, Samuel Holmen, Marcio Mossoro, Epureanu, Napoleoni gibi düşük bütçeli ama kaliteli yabancılar var. Son iki sezondaki performans ve bu yıl ortaya konan futbol, Başakşehir’in sonuna kadar bu yarışın içinde olacağını gösteriyor. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor’un ardından 6. şampiyon olurlarsa kimse şaşırmasın.

rb-leipzigRB LEIPZIG: 5. Lig’de mücadele eden bir kulübün lisansını satın alarak 2009 yılında kuruldu. Arkasında Avusturya merkezli bir enerji içeceği markası var. 5. Lig’den başlayan macerası, 7 yıl içinde Bundesliga ile sonuçlandı. Bundeslaga’ya çıkmak yetmezmiş gibi, geride kalan 12 haftada namağlup olarak zirvedeler. Aynı zamanda 27 golle en çok gol atan takım. Genelde Bayern Münih’in şampiyon olduğu, Borussia Dortmund’un da onu zorladığı Bundesliga’da Leipzig bir mucizeye imza atar mı? 3 sezon çalıştırdığı Ingolstadt’ı Bundesliga’ya çıkaran 49 yaşındaki Ralph Hasenhüttl ile oyuncu kadrosu arasında müthiş bir uyum var. Bu hava bozulmadığı sürece zirve yarışının içinde olurlar. Ama işleri hiç de kolay değil. Çünkü uzun maratonda enselerinde hep Bayern Münih başta olmak üzere Hertha Berlin, Borussia Dortmund ve Frankfurt gibi takımlar olacak.

zulte-waregemZULTE WAREGEM: Belçika Ligi’nin zirvesinde hep Anderlecht, Club Brugge, Standard Liege ve Genk gibi takımları görmeye alışmıştık. Tek başarısı 2005-06 sezonundaki Belçika Kupası olan Zulte Waregem’in ilk 16 hafta sonunda zirvede yer alması, Belçika Ligi’ni daha yakından takip etmemize sebep oluyor. 2013’ten bu yana Francky Dury’nin çalıştırdığı Zulte Waregem’i tarihinde hiçbir kayda değer başarısı olmayan Oostende’nin takip etmesi de ilginç. Bu arada hemen hatırlatalım; Belçika Ligi’nde şampiyonu, sezon sonunda ilk altı takım arasında oynanan Şampiyonluk Turu belirliyor. Bu da demek ki Zulta Waregem’in işi hiç de kolay değil.

rijekaRIJEKA: Hırvatistan Ligi’nde genelde orta sıralarda yer alan Rijeka, Slovenya Milli Takımı’nın eski teknik direktörü Matjaz Kek’i 2012-13 sezonunda koltuğa oturttuktan sonra yükselişe geçti. Dinamo Zagrep ile Hajduk Split arasındaki şampiyonluk yarışına ortak olmaya başladı. Son üç sezonu Dinamo Zagrep’in ardından ikinci bitirdi. Kulüp bu sezon ise tarihindeki ilk Hırvatistan şampiyonluğuna ulaşmak istiyor. İlk 17 hafta sonunda en yakın takipçisi Dinamo Zagrep’in 6 puan önünde zirvede yer alan Rijeka, şampiyonluk adaylarından Hajduk Split’i deplasmanda 4-2, Dinamo Zagrep’i de kendi evinde 5-2 yendi. Son üç sezondaki performans ve ortaya konan futbol, Rijeka’nın şampiyonluğunun sürpriz olmayacağını gösteriyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com