Bir köle hikâyesi ve Pulitzer

RÜYA KARLIOVA 11 Nisan 2017 KÜLTÜR

Cora’nın büyükannesi Amerika yolunda iki kere kendini öldürmeye kalktı. Önce yemek yemeyi reddetti, ardından kendini boğmayı denedi. 226 dolara satıldı. Sonra fiyatı dalgalandı, elden ele satıldığı oldu: “O kadar çok satılınca dünya insana dikkat etmeyi de öğretiyor.” Nihayet, Georgia’da bir çiftliğe satıldı, tam 292 dolara. Cora’nın hikâyesi de Georgia’daki bu çiftlikte başlıyor.

Cora, kurmaca dalında Pulitzer ödülünü alan Colson Whitehead’in Underground Railroad (Yeraltı Demiryolu) adlı romanının kahramanı. Georgia’da yani ABD’nin güneyindeki bir çiftlikte köle. Amerikan toplumu Cora’nın yarasıyla baş etmiş değil. Cora’yı içine alabilmiş hiç değil. O nedenle dönüyor dolaşıyor Cora’ya varıyor. Cora’yı itip kakıyor, bağrına basıyor; Cora oluyor, ondan kurtuluyor, bazen ona teslim oluyor, bazen de Cora’yı püskürtüyor. Ve evet, sekiz yıl boyunca bir siyahi başkanı olmasına rağmen ülkenin bu dinamiği pek de değişmiyor. Tam da bu yüzden edebiyat bu soruna hâlâ cevap arıyor. Geçtiğimiz aylarda gösterime girdiğinde gündeme oturan, James Baldwin’in hayatını anlatan sarsıcı belgesel “I am Not Your Negro” da belki bu nedenle yeniden dolaşımda.

Kölelik yeniden yazılıyor

Whitehead’in kitabı tarihi bir roman, spekülatif tarih olarak da sınıflandırılıyor. Georgia’da bir çiftlikte köle olan ve diğer kölelerce de ötekileştirilen Cora’nın çiftlikten nihayet kaçmaya karar vermesiyle devreye giriyor yeraltı demiryolu. Tarih kitaplarından okuduğumuz, edebiyat ve sinemada çokça yazılıp gösterilmiş olan bir insanlık vahşeti, trajedisi çiftlikte kölelerin deneyimlediği. Her türlü kötü davranışa ve zulme maruz kalıyorlar. Nihayet kaçıp yeraltı demiryolunun yolunu tutuyor Cora. Yolda kurtulmaya çalışırken bir beyaz çocuğu öldürüyor, aranmaya başlıyor. Yolculuğu sırasında pek çok eyaletten geçiyor Georgia’dan Indiana’ya… Hem zamanda hem mekânda epik bir yolculuk aslında Cora’nınki.

Amerika’nın edebiyat kurumları, kurumsallaşmış edebi kişilikleri, eleştirmenleri hâlâ büyük Amerikan romanının peşinde. O nedenle bu romana varabilecek hikâyeler hep yeniden yazılıyor, tarih yeniden düşleniyor. Köleliğin hikâyesi de hep yeniden anlatılıyor o nedenle. Cora, 1850’lerde bir çiftlikten kaçıp özgürlüğü ve alternatif bir dünyayı ararken tarihî bir güzergahtan geçiyor aslında. Yazar 19. yüzyılın ortalarında kölelerin özgür eyaletlere ve Kanada’ya geçmek için kullandıkları gizli yollara ve güvenli evlere verilen ad olan Yeraltı Demiryolu’nu yeniden kurgulamış. 1700’lerde kullanılmaya başlanmış olsa da en çok 1850 ile 1860 yılları arasında rutin bir güzergâh olmuş yeraltı demiryolu, gerçek bir yeraltı treni değil elbette romanda olduğu gibi. Bu gizli yolların 1860’a kadar 100 bin köleyi özgürlüğüne kavuşturduğu tahmin ediliyor.

Pulitzer ödülü ne anlama geliyor?

Whitehead romanın bunca ilgi görmesine çok şaşırdığını söyleşilerde hep belirtiyordu. Ağustos ayında çıkan Underground Railroad geçtiğimiz yıl Ulusal Kitap Ödülü’nü de (National Book Award) almıştı. Roman Oprah Kitap kulübünde önerilen kitaplar arasındaydı. Son olarak Barack Obama giderayak mutlaka Whitehead’i okuyun tavsiyesinde bulunmuştu.

Romana getirilen eleştiriler daha çok ikincil karakterlerin belirsizliği üzerine odaklanıyor. Üçüncü şahıstan anlatılan romanın kölelik tarihine ilişkin bilgi verirken kurmacadan uzaklaştığı söylenebilir. Whitehead’le aynı zamanda yine Amerika’nın kölelik deneyimini yeniden düşünen başka bir roman Yaa Gyasi’nin Homegoing’iydi. O romanda örneğin farklı bölümlerde odak karakter değişiyor, kölelik tek bir karakterin hikâyesine indirgenmiyor, ikincil karakterler canlı olarak yer ediyordu zihinde. Whitehead’e getirilen üslup ve biçim eleştirilerine Yaa Gyasi muhatap olmamıştı. Peki neden Homegoing değil de The Underground Railroad aldı Pulitzer’i? (Bu soruda ilk romanın yerine başka romanlar da konulabilir, Ben Winters’ın Underground Airlines’ı mesela.) Sanırım bunun cevabı romanın edebiliği ve yazarının entelektüel olgunluğu kadar, ödülün ödülü getirmesi, Oprah’nın kitap klübü, Obama’nın sinyali, cinsiyet, yaş ve New York’ta yeterince görünür olmak arasında bir yerden de geçiyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com