Bu çocuklar ne yaptı size?

CEM MORA 24 Ocak 2017 GÖRÜŞ

Evet, bu çocuklar ne yaptı size?
Gecenin kör karanlığında Sur’da küçük bir kız çocuğundan ne istediniz?
“Üzerindeki hırkanı kaldır yukarı, karnını göreyim. Sadece karnını göster bana, karnını…” diye emirler yağdırdığınız Diyarbakırlı çocuktan neyin hesabını sordunuz? Yaşıtı bir erkek çocuk da vardı boynunda cevşen olan. Kalbiniz biraz yumuşar gibi olmuştu ama sarı kırmızı renkli muhafazasını görünce onunla da megafonla geceyi utandıracak diyaloglar yapmaktan çekinmemiştiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=uXYR73dmMRU
Cizreli Cemile’yi hatırladınız mı? Ablukaya aldığınız ve sokağa çıkma yasağı ilan ettiğiniz Cizre’de evlerine isabet eden mühimmatla melek olan Cemile’yi… Anneciği onu günlerce evlerindeki derin dondurucuda bekletmişti de, feryadını kimselere duyuramamıştı. Aradan bir yıldan biraz fazla zaman geçti. Belki kimseler söz etmiyor. Fakat Cemile’nin annesinin canevindeki yangın hala sönmedi, biliyorsunuz değil mi?

Ceylan’ı ne çabuk unuttunuz! Oysa İnsan Hakları Derneği avukatlarının Lice’de iki yıl önce öldürülen 14 yaşındaki Ceylan Önkol’un ölümüyle ilgili iddiaları vardı. Hedef gözeterek öldürüldüğüne dair şüphelerini paylaşmışlardı. Hala bir cevap verme lüzumunu bile hissetmediniz.

Ya Berkin! Ekmek almak için çıktığı sokaktan cansız bedeni gelen kara kaşlı çocuk. Miting meydanlarında koro halinde annesine küfrettiğiniz, sözüm ona karikatür dergilerinde hala dalganızı geçtiğiniz Berkin! Bir annenin, bir babanın acısı üzerinde tepinince yüreğiniz soğudu mu, bilinmez. Eve döndüğünüzde hala kendi çocuklarınızın yüzüne bakabiliyor musunuz?

Allah’ın kelamını öğrensinler diye fukara köylüler tarafından emanet edilen 45 erkek çocuğa tecavüz edilmişti de, yine kılınız kıpırdamamıştı. Bütün çabanız suç mahallini ve sorumlularını temize çıkarmaktan öteye geçmemişti. Sonra ödül gibi, kayyumlar marifetiyle el koyduğunuz yurtları, okulları vermiştiniz mezkur vakıflara, derneklere.
Temelsiz ve delilsiz iddialarla annesinden babasından kopardığınız, hapislere atıp sürgünlere gönderdiğiniz ebeveynlerin çocukları da umurunuzda olmadı. Alfabenin bazı harflerini bold yazarak uydurduğunuz örgütleri bahane ederek nice ocaklar söndürdünüz. Babalarını ziyarete giden beş çocuğun annesini hapishane önünde tutuklanması da zerre kadar vicdanınızı sızlatmadı. Yürekli bir milletvekili sosyal medya hesabından paylaşmasa kimsenin haberinin olmayacağı sıradan hadiselerdendi ne de olsa.
Artık belki de kendinizi iyi hissedeceğiniz, hayallerinizdeki Asım’ın nesli yetişiyordur. Minik ellerine verdiğiniz yağlı urganları iyi sallayabiliyorlar mı bari! Mikrofon uzattıklarında, ‘Büyüyünce Cumhurbaşkanı olacağım, idamı getireceğim’ diyen kız çocuğunun belagati kafi mi? Anaokullarında ‘Arı vız vız vız’ şarkıların yerini, ‘Ölmeye, ölmeye geldik’ marşları almış, mutlu musunuz?
Yeterli değilse, çocuk edebiyatı yapan ve  yazan ‘şirin’ çocuk vakıflarınız yüksek bütçeli yeni toplantılar planlayabilir. Ya da çocukluğun edebiyatını yapan yazarlarınız belediyelerde ve imam hatiplerde zorla sattığınız kitapları imzalamadan önce birkaç kelam ederler konunun ehemmiyetine dair.


Türkiye çok sıkıntılı dönemlerden geçti. Çok badireler atlattı. Ne kardeşin kardeşi vurduğu terör dönemlerinde, ne darbe günlerinde bu denli çocuklar üzerinden hesaplaşılan bir zamanı yaşamadı. Ne güç mücadelesi, ne savaş hukuku çocuklara ilişmeyi meşrulaştırmaz.
Çocuklara kıymayın!

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com