CHP’nin İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Gülen Cemaati ile mücadele adı altında bütün muhalefetin bastırılması ve mahpuslara tek tip kıyafet uygulamaları ile ilgili konuştu.
Cumhuriyet‘ten Kemal Göktaş‘a verdiği söyleşide Altıok, “Tek tip elbise aslında tüm Türkiye’ye giydirilmek isteniyor” dedi. Altıok, “Tek tipçi akıl herkesi tek tipleştiriyor. Daha yargılama bitmeden, kimin ne suçu işlediği, hangi oranda suça iştirak ettiği belli değilken herkesi aynı şekilde yaftalamak şiddet kültürünü besliyor. Sivil silahlanmayı teşvik eden söylem ve eylemler Türkiye’yi çok kötü bir noktaya götürebilir” sözleriyle hükümete uyarılarda bulundu.
“AKP EKSİK LAİKLİK UYGULAMALARINI KULLANDI”
Cumhuriyet’in laiklik tanımında ve uygulamalarında bir sorun var mı şeklideki soruya ise Altıok şöyle cevapladı:
Sorun değil ama eksiklik vardı. Eksikliği AKP iktidarı çok güzel kullandı. Nasıl ki darbe anayasasına karşıyım deyip darbe anayasasını kullandıysa bu eksikliği de kullanıyor. Diyanet’in sadece tek mezhep üzerinden bütçelendirilmesi, Milli Eğitim’den daha imtiyazlı bir alana sahip olması gibi sorunlar vardı. Laiklik zaman içerinde doğru tanımlarıyla devlet mekanizmalarında yer alamadı. Şimdi ‘Ha müftü ha belediye çalışanı nikâh kıymış ne fark eder? Nikâh aynı nikâh’ diye bir söylem var. Bu çok yanlış. O zaman soruyu şöyle soralım: Bir şey fark etmiyorsa neden müftü kıysın? Nasıl bir ihtiyaç durumu var? Evlenemeyen insanlar kuyrukta mı bekliyor?
“EVRENSEL HUKUK UMMAK CASUSLUK OLDU”
İnsan hakkı ihlallerini kayıt altına alan hak savunucularının tutuklanması ile ilgili de de Altıok, “iktidara göre herkes terörist, herkes casus” dedi: İktidara göre bakkal, manav, gazeteci, sanatçı, öğretmen herkes terörist. AKP’nin hoşuna gitmeyen herkes terörist olunca ‘terör’ kavramının kredibilitesi ve inandırıcılığı kalmadı. Bu sebeple yeni bir kavram bulundu: ‘Casusluk’. Şimdi artık herkes casus. Ülkede olan biteni kayıt altına almak ve bunun için evrensel hukuktan çare ummak casusluk oldu. Ülkeye ihanet olarak, yabancı ülkelere şikâyet olarak değerlendiriliyor bu. Oysa ki, hak ihlallerini tespit etmek, hukuku hatırlatmak ve mücadele etmek, bir ülkeye ihanet değil, ülkemiz için iyi bir şeyler yapmak arzusudur.
