Edebiyatın cadıları

KRONOS 19 Ocak 2018 KÜLTÜR

Cadı kelimesi olumsuz çağrışımlarına rağmen değişim/dönüşüm gibi kavramlarla da ilişkilendiriliyor. Edebiyat cadısı ise kelimelerden dünyalar devşiren yazarlar için kullanılıyor. Şüphesiz masallardaki cadı figürüyle bazı benzerlikler taşıyor edebiyat cadısı: Tecrit ediliyor, yok sayılıyor ya da önemsizleştiriliyor.

Taisia Kitaiskaia’nın kaleme aldığı “Literary Witches: A Celebration of Magical Women Writers” adlı kitapta 30 kadın yazar yeniden kurgulanıyor. Kitaiskaia her yazara cadı özelliği veriyor, yaşamlarına ve eserlerine atıflarla. Elbette sopasına binip gezen cadılar değil düşlediği ama radikal yaratıcılığı olan kadın yazarlar. Aralarında Sylvia Plath, Emily Dickinson, Virginia Woolf, Anna Ahmatova, Toni Morrison ve Agatha Christie gibi isimler var.

Daha az kanonikleşen yazarlara da yer veriyor kitap. Örneğin Yeni Zelandalı Janet Frame, Japon yazar Yumiko Kurahashi ve Meksikalı yazar Maria Sabina bu isimlerden.

Kitapta Emily Bronte’ye karıncaların fısıldadığı, yazarın bir teleskop yaptığı ve bu tünelden kendi gözlerine bakıp bir galaksi gördüğü anlatılıyor örneğin. Sylvia Plath ise arılar yoluyla öç alıyor herkesten. Flannery O’Connor’un ölüm döşeğinde tavukların dilini öğrendiği, Fürüğ Ferruhzad’ın ise bir akasya ağacı olduğu düşleniyor kitapta.

Kitaiskaia ataerkilliğin her zaman cadılardan korktuğunu anlatarak benzer şekilde yaratıcı kadınların da cadılık özelliklerine sahip sayıldığını belirtiyor. Kitaiskaia, kadın yazarları son derece soyut bir şekilde yeniden düşlemiş ama onların edebiyat tarihine katkılarını ve belirleyici özelliklerini de dikkate almış.

Kitabı Katy Horan resimlemiş.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com