‘Vize krizi’nin nedeni bu mu: Zarrab’ı itirafçı yapmak istiyorlar

KRONOS 12 Ekim 2017 GÜNDEM

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile olan vize krizine ilişkin, ”Bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika’nın Türkiye gibi bir stratejik ortağını bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Biz size muhtaç değiliz. Paramızla silah istediğimiz zaman kongre diyorsun ama terör örgütüne para dahi olmadan ücretsiz olarak veriyorsun. Niye? Türkiye’yi güneyden kuşatalım diye” dedi.

Erdoğan Türkiye ile Amerika arasındaki gerilimin arka planını da konuşmasının satır aralarında verdi. Amerika’nın kara para aklamak ve Türk siyasetçilere rüşvet vermek suçlamalarıyla tutuklu yargıladığı Reza Zarrab’ı itirafçı yapmak istediğini söyledi ve şöyle devam etti: Benim bankamın genel müdür muavinini hiçbir şey olmadan tutuklayacak, vatandaşımı yargılayıp itirafçı olarak kullanmak isteyeceksin.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de, “Valiler Toplantısı”nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile olan vize krizine ilişkin, “Bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika’nın Türkiye gibi bir stratejik ortağını bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Buna bizim evet dememiz mümkün değil. Dışişleri Bakanıma onu söyledim. Onların aldığı karar, metin neyse kelimesi kelimesine aynını onlara iade edeceksiniz dedim. Aynı şekilde uygulamayı biz de başlatacağız. 2 saat içinde biz de başlattık. Kabile devleti değiliz. Bunu kabul edeceksiniz. Biz size muhtaç değiliz. Paramızla silah istediğimiz zaman kongre diyorsun ama terör örgütüne para dahi olmadan ücretsiz olarak veriyorsun. Niye? Türkiye’yi güneyden kuşatalım diye. Geri planını söylemiyorum arka planı da var ayrı bir konu. 3 bin 500’e ulaşan TIR Kuzey Suriye’ye girmiş vaziyette bu TIR’larla bunlar oraya getirildi. Sayın Başkan’a sordum bundan haberiniz var mı? ‘Olur mu öyle şey’ dedi. Bunlar bizi herhalde görmez sağır zannediyorlar ama böyle bir Türkiye yok artık” diye konuştu.

İşte Erdoğan’ın açıklamalarının satır başları:

Bizim alan el değil veren el olmamız birilerinin zoruna gidiyor. Ukrayna’dan, Sırbistan’a gittim. Aldığım bazı fidbekler aldım. Buraları ziyaret etmemiz rahatsız etmiş. Ne geliştirirseniz geliştirin biz yolumuza devam edeceğiz. Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın kabinesi ile bizi karşılayıp kabinesiyle uğurlaması bazılarının yaklaşım tarzlarını rahatsız etmiştir. Bu olayı burada ortaya çıkaran bir büyükelçidir. Amerika’nın Türkiye gibi bir stratejik ortağını bir büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Dışleri Bakanı’ma söyledim. Onların gönderdiği mesaj ne ise kelimesi kelimesine aynen cevap vereceksiniz dedim. Biz size muhtaç değiliz ya.

‘AMERİKAN BAŞKANI’NA G-20 ZİRVESİNDE SORDUM’

Biz sizden silah istediğimizde senato diyorsun terör örgütüne parasız silah veriyorsun. 3 bin 500’e ulaşan TIR kuzey Suriye’ye girmiş durumda. Sayın Başkan’a sordum bunlardan haberiniz var mı? Olur mu böyle bir şey dedi. Biz bir taraftan para arıyoruz bunlar buralara harcıyor. G-20 zirvesinde oldu bu olay. Çağırdı generallerini. Hepsine sordu. Onlar da seri numaralarını alıyoruz dediler. Ben onlara söyledim: Bush zamanında da aynı şeyleri söylediler.

‘LİDER POPOSUNU TRABZANA DAYIYOR’

Bunların geçmişinde lider poposunu trabzana dayıyor. Bunlar karşısında el pençe divan duruyor. Artık el pençe divan duran o eski Türkiye yok!

Vize olayıyla ilgili ülkemizin kaybı “50 milyar lira” diye açıklama yapıyorlar. Neye göre bu hesabı yapıyorlar?

‘ÖĞRENCİ AMERİKA’YA GİDEMİYOR, GİDEMEYEBİLİR’

Böyle bir yerde kavgaya girdiğiniz zaman atılan yumruk sayısı sayılmaz. Kalkacak bize karşı böyle bir tavrı takınacaklar, ondan sonra da orada şu kadar kayıp, bu kadar kayıp varmış. Öğrenci burada Amerika’ya gidemiyor, gidemeyebilir. Mesele burada vatandır, gerisi teferruattır.

Uluslararası hukukun temelinde egemen devletlerin eşitliği ilkesi vardır. Biz mevcut çarpık sistemi kabul etmedik, etmiyoruz. Bugüne kadar hiçbir ülke ile dostluğumuza halel getirecek bir tutumun içine girmedik, girmiyoruz.

‘VATANDAŞIMI İTİRAFÇI YAPACAKSIN’

Teröristleri ülkelerinde saklayan, bu ülkelerden başka ülke var mı? Bir taraftan demokrasinin ana vatanı diyeceksin, teröristi saklayacaksın, ondan sonra diplomat vasfı olmayan, konsolosluğunda saklanan kişinin kendine göre hakkını arayacaksın. Benim bankamın genel müdür muavinini hiçbir şey olmadan tutuklayacak, vatandaşımı yargılayıp itirafçı olarak kullanmak isteyeceksin.

‘ABD’Yİ BÜYÜKELÇİ YÖNETİYORSA YAZIKLAR OLSUN’

Lafa geldi mi koskoca Amerika’sın. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanını terör örgütleri mensupları rahatsız ediyor ve bu ülkenin vatansever evlatları da orada onları engellemek isterken bizim evlatlarımızı tutukluyorsun, teröristleri birkaç gün geçince serbest bırakıyorsun, o evlatlarımız hala içeride. Adalet bu mu? Bunları kendilerine söylediğimiz zaman talimatları verdik diyor, biz de talimatları verdik. Yargı sürecinde olan değil, onun dışında olana verdik. Koskoca ABD’yi bir büyükelçi yönetiyorsa yazıklar olsun. “Sen benim stratejik müttefikime böyle diyemezsin” demeleri lazımdır. Büyükelçi “hükümetin adına bu adımı attım” diyorsa, sayın Başkan da savunuyorsa, biz de şu anda aldığımız kararın sonuna kadar arkasındayız.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram