Figan Yüksekdağ ilk kez mahkemeye çıktı: Zulmün gözünün içine bakmak istedim

KRONOS 05 Temmuz 2017 GÜNDEM

242 gündür tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın yargılanmasına, dün Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşma nedeniyle adliye çevresinde ve içinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. TOMA’lar adliye çevresinde hazır edildi. Adliyeye girişler için arama noktaları oluşturuldu.

Duruşmayı aralarında HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay’ın da bulunduğu çok sayıda HDP’li vekil, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ile Avrupalı milletvekilleri ve uluslararası örgüt temsilcileri izledi. Duruşma öncesi adliye önünde açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, “Yüksekdağ bugün kendisine yöneltilen hukuksuz ve düzmece dosyalarla, sadece yargı sorumsuzluğu çerçevesinde ele alınması, yasama sorumsuzluğu çerçevesinde ele alınması gereken konuşmalarından dolayı tutuklu bulunmaktadır” dedi.

‘12 EYLÜL’DE BİLE GÖRMEDİM’

Duruşmanın saat 14’te başlaması beklenirken, avukatlar ve izleyiciler salona ancak saat 16.00’da alındı. Figen Yüksekdağ duruşma salonuna alındığında kapıda bekleyen izleyiciler, “Direne direne kazanacağız”, “Figen Yüksekdağ onurumuzdur”, “Kadın, yaşam, özgürlük” şeklinde slogan attı. Yüksekdağ’ı savunmak üzere yaklaşık 200 avukat salona girdi. Ancak mahkeme, 3 avukat sınırlaması getirdi. Söz alan avukatlar, 3 avukat sınırlamasına itiraz etti. Avukat Hasip Kaplan, “Son 40 yıldır avukatlık yapıyorum. Darbe dönemlerinde avukatlık yaptım. O dönemlerde dahi avukat sınırlaması getirilmedi. Burada siyasi bir dava görülüyor. Avukatın sınırlandığı bir mahkemede adalet olmaz” diye konuştu. Avukat Pınar Akdemir de 1078 avukata Yüksekdağ’ın savunması için yetki belgesi verildiğini açıkladı.

Bu konuşmalar yapılırken içeri giren avukat Sertaç Kamil Ekinci, kapıda bekleyen uluslararası kurum temsilcilerinin polis tarafından zorla adliye dışına çıkarılmak istendiğini bildirdi. Mahkeme Başkanı’nın uyarısı üzerine temsilcilerin beklenmesi istendi. Önce 5 temsilcinin içeri alınmasına karar veren mahkeme, verilen kısa aranın ardından karar değiştirerek uluslararası heyet temsilcilerini dışarı çıkarttı.

Duruşma savcısının, Yüksekdağ hakkında ‘terör örgütü yöneticisi olduğu’ iddiasıyla dava açıldığını belirterek 3 avukat sınırlamasında ısrar ederken, mahkeme heyeti bu konudaki tutumunu da değiştirerek sınırlama uygulanmayacağına karar verdi

‘BİZ ZULMÜN KARŞISINDA DURMAKTAN HİÇ KORKMADIK’

Duruşmada söz alan Yüksekdağ, duruşmaya katılmak isteyen avukatlara yönelik engellemelere değinerek, yaşananları ‘siyasi taarruz’ diye niteledi.

Mahkeme salonuyla ilk kez karşı karşıya gelmediğini söyleyen Yüksekdağ, “Mahkemeye bizzat katılmak istedim çünkü zulmün gözünün içine bakmak istedim. Zira biz zulmün karşısında durmaktan hiç korkmadık! Bizim gözümüzün içine bakamadıkları için cezalandırmak istiyorlar. Kendileri karşımıza çıkamadığı için yargıçları çıkarıyorlar” diye konuştu.

‘BİRKAÇ ÖMRÜM OLSA YİNE AYNI ŞEYLERİ YAPARIM’

Yine olsa aynı şeyleri yapacağını dile getiren Yüksekdağ şöyle devam etti: “100 yıl ceza isteniyor! Birkaç ömrüm daha olsa aynı şeyleri yaparım. Bizim bir asra değecek kadar barış ve demokrasi davamız var. Ortalık kan deryasıyken ‘400 vekil verseydiniz bunlar olmazdı’ dediler. Biz o zaman mahkeme salonlarına geleceğimizi biliyorduk. Bunları kimse unutmayacak! Zulüm güçlü olduğunda direniş de onun kadar güçlüyse asla unutulmaz. Ve mutlaka hesabı sorulur.”

‘Meclis’te söylediği sözlerden cayanlar hesap vermeli’

Yüksekdağ, hükümetin halkı yıllarca oyaladığını belirtti: “Benim söylediğim sözlerin altına imza atan 6 milyon yurttaş var. 6 milyonu mahkeme salonlarına nasıl sığdıracaksınız? Siz demediniz mi ‘Meclis’te siyaset yapın!’ E geldik, buyrun. O fezlekelerdeki sözlerin hepsini Meclis’te de söyledim ben. Beni tanıdıysa kamuoyu biliyordur. Ben egemenin yüzüne söylemediğim sözü toplantılarda söylemem. Sözümü sonra inkar etmem. Meclis’te söylediği sözlerden cayanlar hesap vermelidir. Dün bize söz verenler, Kürt halkını yıllarca oyalayanlar nerede? Ben gençlerin ne düşündüğünü merak ediyorum. Biz şükür, iyi günlerini gördük. Yarın öbür gün sola sağa dönmek cezaya bağlanır. Evde de siyasette de hiçbir kadının yaşamı kolay değildir. Ama bu bize bir şey öğretti: birlikte mücadele etmeyi. Bana dönük siyasi linç operasyonlarında en çok hedef alınan cinsiyetim oldu. Biz bu zihniyete karşı ömrümüzce mücadele ettik!”

‘BİZ DEĞİL, BİZİ MAHKEMEYE GETİRENLER YARGILANMALI’

Kendisine yöneltilen sokağa çıkma çağrısı yaptığına dair suçlamaya da değinen Yüksekdağ şöyle konuştu: “Biz söylediğimiz sözlerin değil bizleri bu mahkeme salonuna getiren anlayışın yargılanması gerektiğini düşünüyoruz. Biz eğer bir örgüt kurduysak, bir örgütün yöneticisi olduysak onu çatır çatır savunuruz. Bakın HDP’yi nasıl savunuyorum. Sokağa çıkma çağrısı kadar meşru bir çağrı yoktur. Yaptık, yine yaparız. İktidar da yapıyor. İktidar kendi suçunu örtmeye çalışıyor. 6-8 Ekim’de hangi paramiliter güçler sokaktaydı, biz bunları biliyoruz!”

Yüksekdağ’ın tutukluluğunun devam etmesine karar veren mahkeme, duruşmaya 18 Eylül’de devam edilmesine hükmetti.

(Kaynaklar: Cumhuriyet, Gazete Duvar)

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com