2010 yılında Nobel edebiyat ödülünü alan Perulu yazar Mario Vargas Llosa, ödül alan yazarların ödül sonrası kariyerlerinin yaşadıklarını kanıtlamakla geçtiğini söyledi.
Yazar Straitstimes’a verdiği söyleşide, Nobel ödülü almanın büyük bir mutluluk olduğunu söylese de, ardından gelen sürecin ölmediğini kanıtlamakla geçtiğini belirtiyor.
81 yaşındaki yazar ödül sonrası yıllarını şöyle anlatıyor: “Nobel Ödülü alanlara karşı bir tür önyargı var. Bitmiş bir yazar olarak değerlendiriliyorsunuz. Ardında hiçbir şey olmayan bir noktaya varmış oluyorsunuz. Ben ödülü 2010’da aldım ve o zamandan beri hayatta olduğumu kanıtlamak için uğraşıp duruyorum.”
BOOM’UN SON TEMSİLCİSİ
Llosa Latin Amerika Boom’ununun yaşayan son temsilcisi olarak değerlendiriliyor ve adı Julio Cortázar, Carlos Fuentes ve Gabriel García Márquez’le birlikte anılıyor.
Llosa İspanyol vatandaşı ama Perulu kimliğini de koruyor. Ona göre Latin Amerika Boom’u dünyaya Latin Amerika’nın sadece bir iç savaş, narkotik ve devrim kıtası olmadığını, aynı zamanda yaratıcı, deneysel sanat ve edebiyat eserler de verebileceğini ortaya koydu.
Yirmili yaşlarda yazı hayatına başlayan Llosa’nın 18 romanı var. Yazar oyunlar, denemeler ve edebiyat eleştirileri de kaleme aldı. Nobel ödülünden sonra 2015 yılında Kültürün Ölümü Üzerine Notlar adlı deneme kitabını ve üç roman yayımladı.
