‘Hiç mi bakanınız, milletvekiliniz yoktu tankın önüne çıkacak’

KRONOS 16 Ağustos 2017 GÜNDEM

ANTALYA Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakkında resen soruşturma başlattığı CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, Gülen cemaati ile ile ‘mikroskobik düzeyde bile bir bağlantı kuramayacaklarını söyledi.

Antalya’da Gülencilikle suçlanacak en son kişinin kendisi olduğunu belirten Akaydın, “2008 yılında Akdeniz Rektörlüğü seçimlerinde birinci seçilmeme rağmen dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yerime ikinci sıradaki Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe’yi atadı. Bu rektör şimdi tutuklu. Gül’ün atadığı birçok rektör ya yargılanıyor ya da tutuklu ama ben FETÖ’cülükle suçlanıyorum. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemimde, özel görevli gönderilen meşhur savcı Osman Şanal tarafından 2 yıl boyunca taciz edildim. Hiçbir açığımı bulamadı, uyduruktan bir dava açtı ama şimdi kendisi cezaevinde. O dönem Akdeniz Üniversitesi’ne yaptığı en güzel projelerden birinin inşaatı nedeniyle sorgular geçirdim. Sonradan öğrendim ki beni sorgulayan YÖK denetçileri de açığa alındılar. Mustafa Akaydın ile mikroskobik düzeyde bile bağlantı kuramazlar” dedi.

‘SORULARIMIN ALTINDAN KALKAMIYORLAR’

Bazı televizyon ve gazetelerde kendisi hakkındaki haberlerin yakıştırma ve cımbızlama olduğunu dile getiren Mustafa Akaydın, Başbakan Binali Yıldırım’ın yalan söylediğini iddia etti. Akaydın, “Başbakan Temelli’de bir açılışta dedi ki ‘Mustafa Akaydın 17-25 Aralık’ta Pensilvanya’da idi.’ Uçuş kayıtlarına baksınlar, ben ABD’ye bahsedilen tarihten 6 ay önce çıkış yapmışım. O da kızımın sağlık sorunları nedeniyle Dallas-Teksas’a gittim. Bunlarla varacakları bir nokta yok. Ben muhalefet milletvekiliyim ve aynı zamanda bilim adamıyım. Bilim adamı tabiatı sorgular, muhalefet milletvekili de iktidarı sorgular. Bazen benim yaptığım gibi sivri dili de sorgulayabilir. Sorduğum soruların altından kalkamadıkları için beni linç etmeye kalkmasınlar” diye konuştu.

‘AKILLARINI BAŞLARINA DEVŞİRMEZLERSE’

“En kısa zamanda akıllarını başlarına devşirmezlerse ise, Türkiye’yi bir uzlaşma noktasına götürmezler ise, KHK’ler ile suçsuz insanları mağduriyetlerine sebep olurlarsa bu ülkenin istikbalini iyi görmüyorum” diyen Mustafa Akaydın, sorularına iktidarın cevap veremediğini söyledi. Akaydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ben 250 insan niye şehit edildi diye soruyorum. Ben bu insanların haklarını koruyorum, bu insanlara karşı haksızlık etmiyorum. Devletin ordusunun yüzde 1.5’u darbe teşebbüsüne katılmış. Darbe teşebbüsü olmadı demiyorum ama bunun tiyatro tarafı da vardır. Buna açıklama getirin diyorum. Cumhurbaşkanı neden darbe için ‘Bu yüce Allah’ın bana bir lütfudur’ diyor? Bunun bir açıklaması olması lazım. Sonradan da diyor ki ‘Yüce Rabbim bizi affetsin.’ Bu iki cümle birbiri ile çelişki içeriyor. Affetsin lafı ‘Bizim hatalarımız da var’ demek. Açıklayın hatalarınızı. Ortalık birbirine giriyor ama Başbakan’ın haberi yok. Cumhurbaşkanı ‘Ben bunu eniştemden öğrendim’ diyor. Bunu söyleyen kişi eğer aşiret devletinin cumhurbaşkanı değilse o görevde durmaması lazım. Darbe teşebbüsünün öngörüldüğü çok belli. Niçin darbe komisyonuna Hulusi Akar ve Hakan Fidan ifade vermiyor? 28 şehidi ve 2 bin gaziyi köprülere, şuraya buraya yönlendiriyorsun, hiç mi bir bakanınız, milletvekiliniz yok o tankların önüne gidecek? Memleketin bu hale gelmesinden siz sorumlusunuz. Niye siz gitmiyorsunuz, niye Hayati Yazıcı gitmiyor? Niye Başbakan tünelde saklanıyor? Niye İçişleri Bakanı doğruysa Gürcistan sınırında havada uçuş yapıyor? Bu sorgular çıldırtıyor, korkutuyor.”

‘BU ADAMIN SESİNİ KESİN’

Linç zihniyetiyle üstüne gelindiğini söyleyen Mustafa Akaydın, başsavcıyı kişisel olarak suçlamadığını ama yukarıdan emir aldığını ileri sürdü. Akaydın, “’Bu adamın sesini kesin’ diye emir aldıkları belli. Çünkü Türkiye’de adalet böyle işliyor. Cumhurbaşkanı Antalya’ya geldikten sonra soruşturmanın açılması tesadüfi değil” dedi.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com