İyi Nazi yoktur!

NAİLE NEDRET 16 Kasım 2017 KÜLTÜR

Albert Speer II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası’nın silahlanma bakanı. Hitler’in yakın dostu ve Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi’ne ilk katılan isimlerden.

1905’te varlıklı bir ailenin çocuğu olarak Mannheim’da doğdu. Mimarlık okudu, Berlin Teknik Üniversitesi’nde asistanken Nazi partisine katıldı, daha sonra profesör oldu, Hitler tarafından Berlin’in yeniden inşası ile görevlendirildi, Nazi döneminin baş mimarıydı. 1943’te getirildiği silahlanma bakanlığını II. Dünya Savaşı boyunca sürdürdü. Nazi Almanyası ağır bombardıman altındayken silah üretimini iki katına çıkarabilmişti.

Savaşın bitiminde Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi’nde savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan yargılandı. Mahkemede Hitler’in amacından ve Yahudilere yaptıklarından haberi olmadığını savundu. O sadece ırkçılığın ve faşizmin deliliğinin, sıradan insanları katiller ve suçlular haline getirdiği bir dönemin olan bitenden habersiz figüranıydı. Yardımcısının idam cezası aldığı davada 20 yıl hapse mahkûm edildi.

Mahkeme sırasında ve sonrasında affedilmesi için kampanyalar düzenlendi. Savaşın son safhalarında nasyonal sosyalizme karşı çıktığı, Alman endüstrisini Hitler’in yıkımından kurtardığı gibi mazeretler gazete ve dergilerde sıkça yer buluyordu.

1966’da cezasını tamamladıktan sonra yazdığı kitaplar ve sanat çalışmaları ikinci kariyerini oluşturdu. Kaleme aldığı otobiyografisi büyük ilgi gördü. 1981’de Londra’da ölen Speer’i kamuoyu “iyi niyetli Nazi” olarak tanıdı. İyi bir hikâye anlatmıştı ve Almanlar ona inanmayı sevmişti. Nazi iktidarında görev alsa da “iyi” kalınabildiğinin ispatı olmuştu.

Tarihçi Magnus Brechtken’in kaleme aldığı “Albert Speer: Eine Deuetsche Karriere” (Albert Speer: Bir Alman Kariyeri) Almanya’da 2017’nin önemli kitaplarından biri olarak görülüyor. Kitap, 12 yıl boyunca katiller arasında her şeyden habersiz, düşüncesizce yaşadığını iddia eden, anıları dünya çapında bestseller olan ve hoşgörüyü hak eden iyi Nazi efsanesini çökertiyor.

Kitapta yer alan bilgilere göre 1938’de Speer, Yahudi apartmanlarının listesini yapmış. Bu, orada yaşayan Yahudileri sınır dışı etmek ve öldürmek için ön hazırlıktı. Speer sadece Hitler’in önemli projelerinin mimarı değil aynı zamanda Auschwitz’in kurucusuydu. 1942 Eylül’ünde Speer, Auschwitz toplama kampının genişletilme toplantısına katıldı. Orada hangi fabrikaların yapılacağı tartışılmıştı. Auschwitz’e 13.7 milyon Reichsmark yatırım ile doğrudan finansçı ve mimar olarak katıldı. Ve orada neler olup bittiğini biliyordu. Oysa mahkemede ve anılarında Auschwitz ismini bir kez duyduğunu söylemişti.

Speer aynı zamanda silah üretimini hızlandırdı. Onun emriyle milyonlarca insanın emek sömürüsünün kurbanı olması ve yüzbinlercesinin emek yoluyla imhası onu rahatsız etmemişti. O olmasa savaş çok daha erken bitebilirdi. Kitapta Speer’in Hitler’e direndiği ve Alman endüstrisini kurtardığı iddiası da çürütülüyor. O dönemde savaş zaten kaybedilmişti ve Hitler hiçbir şey yapabilecek durumda değildi.

Münih Çağdaş Tarih Enstitüsü Müdür Yardımcısı tarihçi  Magnus Brechtken’in kitabı bir diktatörün baş mimarının, kendini entelektüel bir sanatçı olarak anlatmış, halkın da hikâyesine inanmaktan hoşlandığı “iyi Nazi“ Albert Speer’in bir oportünist, vicdansız bir kariyerci ve kusursuz bir Nazi olduğunu gözler önüne sererek bir efsaneyi yerle bir ediyor. Kitap Siedler Verlag Yayınları’ndan çıktı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram