‘İyiyim, diyemem, insan kafasına silah dayalıyken arya söyleyemez’

KRONOS 09 Mayıs 2017 GÜNDEM

Özgür Gündem gazetesinin yazar ve yöneticilerine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve bir süre sonra ‘yurt dışına çıkış yasağıyla’ tahliye edilen yazar Aslı Erdoğan, içinde bulunduğu durumu, “Ben şimdi ne içerideyim ne dışarıda” sözleriyle anlattı.

Avrupa Kültür Vakfı tarafından verilen Princess Margriet Kültür Ödülü’ne layık görülen ve bugün düzenlenecek ödül törenine yurt dışı yasağı nedeniyle katılamayacak Erdoğan, Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman’a konuştu.

‘TÜRKİYE’DE BAZI SINIRLAR MİSLİYLE AŞILDI’

“Nasılsın” sorusunu “İyiyim diyemeyeceğim. Fiziksel birtakım sorunlar yaşıyorum. Cezaevinin neticesi. Boynum, sindirim sistemim. Bunun dışında psikolojik olarak epeyce hasar gördüm. 4 aydır, tek bir gece yok ki kâbuslarla uyanmayayım. Her gece ya mahkemedeyim ya da cezaevinde” diye yanıtlayan yazar, kendisini ‘dışarıda’ gibi hissetmediğini de söyledi.

Erdoğan şöyle devam etti:

“Ben hâlâ mahpusum. Yurt dışı çıkış yasağı da bunu hatırlatıyor. Şansa, biraz daha büyük bir hücredeyim. Ama her an, o da elimden alınabilir. Görüyoruz, bırakılıp yeniden tutuklananları… Ben şimdi ne içerideyim ne dışarıda. İkisine karşı da suçluluk duyuyorum. Şu an 163 gazeteci içeride! İnanılır gibi değil. Tüm dünyadaki diğer tutuklu gazetecilerin toplamı 100 civarında sanırım. Rusya’sı Çin’i, Afrika ülkelerinin hepsini topla bizim yanımıza bile yaklaşamıyorlar. Çok korkunç bir şey bu. Bu 163 rakamı, bile kendi başına çok şey söylüyor. Artık Türkiye’de bazı sınırların misliyle aşıldığını gösteriyor.”

‘BU KORKU, GERGİNLİK ORTAMI HİÇBİR EDEBİYATÇIYA İYİ GELMİYOR’

Türkiye’de gazetecilerin sürekli olarak “Başıma iş gelir mi” endişesi yaşadığını anlatan Erdoğan, basının sesinin neredeyse ‘kesildiğini’ söyledi.

Aslı Erdoğan, “Yeniden yazmaya başladın mı?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

“İnsan kafasına silah dayalıyken arya söyleyemez ya, benimki de o hesap! Benim edebiyatım, sözcüklerle çok özel bir ilişkiye dayanan, mutlak yalnızlık isteyen, evime kapanıp müziğimi, şiirimi, karanlığımı, mum ışığımı istediğim bir edebiyat. E bu korku, gerginlik ortamı tabii ki hiçbir edebiyatçıya iyi gelmiyor. Bana daha da kötü geliyor!”

‘SEVGİLİ KOĞUŞUM C9’A UPUZUN BİR MEKTUBA BAŞLADIM’

“Benim çok garip bir huyum var, ben çok düşündüğüm insanları pek arayamam. Sevgili koğuşum C9’a upuzun bir mektuba başladım, hâlâ bitmedi ve hâlâ yollayamadım. Beni nankörlükle suçlayacaklar diye korkuyorum. Her gün, ‘İşte bugünlerde onun davası var, şu günlerde şunun tahliyesi geldi!’ diye düşünüyorum. Yüreğim hâlâ onlarla. Ben aşırı duygusalım, gözyaşlarından mektup bitmiyor. Al üç cümle yaz, bir kart at değil mi? Yapamadım.”

 

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com