Jane Austen zehirlenerek mi öldü?

KRONOS 11 Mart 2017 KÜLTÜR

İngiliz yazar Jane Austen’ın son aylarını nasıl geçirdiğine ilişkin elde çok fazla bilgi yok. Ancak bu yıl yazarın 200. ölüm yıldönümü nedeniyle Jane Austen odaklı araştırmalar ve anmalar hız kazandı. Bu araştırmalar yazarın 41 yaşındaki erken ölümünün nedenleri ve yarım kalmış son romanı Sanditon üzerinde yoğunlaşıyor.

AUSTEN ZEHİRLENDİ Mİ?

Bugüne kadar yazarın ölüm nedenine ilişkin çeşitli spekülasyonlar yapıldı, hormonal denge sorunu, kanser, pastörize edilmemiş süt içmiş olması gibi nedenler öne sürüldü. Ancak New York Times’ın haberine göre yazarın ölüm nedenini aydınlatacak bir ipucu gözlüklerinden geldi. Yazarın son yıllarında taktığı gözlükleri inceleyen British Library araştırmacıları, gözlük camının çok kalın olduğunu ve yazarın katarakt olmuş olabileceğini öne sürdüler. Austen’ın son yıllarında katarakt olma ihtimali başka bir soruna, arsenik zehirlenmesine götürdü araştırmacıları. Üç gözlük üzerinde yapılan araştırmalar, uzmanları yazarın görme yetisinin son yıllarda çok azaldığı sonucuna ulaştırdı. Doktorların görüşü de alınarak yapılan incelemeler sonucunda yazarın arsenik zehirlenmesine maruz kalmış olabileceği ihtimali tartışmaya açıldı.

Austen verdiği nadir söyleşilerde görme zorluklarından bahsediyordu. Bu da araştırmacıların görüşünü destekleyen bir unsur olarak değerlendiriliyor. Öte yandan araştırmacılar Austen’ın daha önce iddia edildiği gibi zehirlenerek öldürülmüş olabileceğini düşünmüyor. 2013 yılında Lindsay Ashford’un yazdığı The Mysterious Death of Miss Austen (Bayan Austen’ın Sır Ölümü) adlı kitaptaki iddiayı, yani Austen’ın arsenikle zehirlenerek öldürüldüğü iddiasını desteklemiyorlar. Çünkü yazarın yaşadığı dönemde suda, duvar kağıtlarında ve ilaçlarda arsenik bulunduğu biliniyor. Araştırmacıların görüş birliğine vardığı tek konuysa yazarın yaşamının sonlarına doğru neredeyse kör olduğu.

YARIM KALMIŞ ROMAN YENİDEN GÜNDEMDE

Ölümünden üç ay önce, 18 Mart 1817’de Jane Austen son romanı Sanditon’ı yazmayı bıraktı. Ölümünün ardından iki asır geçmişken bu yıl yazarın yarım kalmış romanı Sandition da tekrar gündemde.

Austen bu romanı ocak ayının son günlerinde yazmaya başlamış ve üzerinde yedi hafta boyunca çalışmıştı. Yazar bu süre içinde romanın on bir bölümünü bitirmeyi başardı. 200. ölüm yıldönümü dolayısıyla romanda Jane Austen’ın son günlerine ve yaşamına dair ipuçları bulmaya çalışılıyor.

Austen’ın kaleme aldığı altı romandan dördü yazar hayattayken yayımlanmış ama Austen hiçbir romanına isim vermemişti. Sanditon, yazarın kardeşi Cassandra tarafından temize çekildi ama hâlâ isimsizdi. Nihayet yeğeni James Edward Austen Leigh, A Memoir of Jane Austen adlı kitabında Sanditon’u yazarın son kitabı olarak tanımladı ve bu adla andı. Bu son roman 1925’te yayımlandı ve eleştirmenlerin Austen’a yeni bir perspektifle bakmasını sağladı. Aralarında E.M. Forster’ın da bulunduğu dönemin eleştirmenleri romanda Austen’ın yorgun sesini duyduklarını belirttiler. Öte yandan bugün araştırmacılar Forster’a katılmıyor ve bu yarım kalmış romanın oldukça sağlam bir yapısı olduğunu savunuyorlar.

Anthony Lane de geçtiğimiz hafta New Yorker’da yazdığı makalede Austen okurlarının Sanditon’a bugün tekrar dönmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Lane’e göre bu son roman azalan ışığa ve ölüme karşı atılan yüksek bir kahkaha olarak değerlendirilebilir. Belki de cenazesine dört kişi katılan ve mezar taşında yazarlığından çok hastalık karşısındaki sabrı gibi ‘Hıristiyan değerlerinden’ bahsedilen yazarın son kahkahasıydı Sanditon.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com