Kraliçe Victoria ve Abdulkerim

KRONOS 17 Eylül 2017 KÜLTÜR

İLHAN GÖKALP

”Onu çok seviyorum, fevkalade iyi, kibar ve anlayışlı, onun yanındayken huzurluyum.” demişti 66 yaşındaki kraliçe çocuklarının ve gelininin yanında Hindistan’dan gelen müslüman hizmetkarına bakarken. Birleşik Krallık tarihinde, torunu II. Elizabeth’ten sonra en uzun süre hükümdarlık yapan Victoria’nın Hintli-Müslüman hizmetkarı Abdulkerim Munshi ile hayret veren dostluğu Sharabani Basu’nun senaryosuyla artık sinemalarda.

Britanya Kraliçe’si olarak Hindistan İmparatoriçesi ünvanı alan ve hükümdarlığının 50. Yılında (Golden Jubilee) Hindistanın Agra şehrinden hizmetkar olarak getirilen 24 yaşındaki AbdulKerim’in Munşi(Hintçe Öğretmen, memur ve rehber anlamında) ve özel hizmetkar dışında anne-oğul yakınlığı “Victoria and Abdul “kitabıyla ilk olarak yazar Basu tarafından keşfedilmişti. Kraliçe’nin kendi ailesinin, başbakanlarının ve bakanların bile kıskandığı hizmetkarı ile yazışmaları, hatıraları, fotoğrafları Kraliçe vefat eder etmez oğlu Kral Edward emriyle korumaları tarafından yaktırılmıştı. Kraliçenin ve Abdulkerim’in özel yazışmaları, günlükleri o dönemde saray eşrafının ve siyasilerin kıskanacağı bir yakınlıktaydı ve birbirlerine derin bir sevgi ile bağlandıkları aşikardı. Kraliçe Victoria’nın Avrupa seyahatinde, diğer devlet reislerini, kendi devlet adamlarını kabulunde yanında hep o vardı. Kraliçe’ye Hindistan usulü Köri yemekleri yapan Abdulkerim, Kraliçe’ye Hintçe ve Arapça’da öğretiyordu. Kraliçe’nin İslam’a ilgisi,müslüman tebasının Hac sorunları ile ilgilenmesi ve İstanbul’daki Britanya Büyükelçisi’ne bile Sultan 2. Abdulhamid’e Hac ile ilgili lobi yapmasını emretmesi herkesi ürkütmüştü. Saray görevlilerinden Fritz Ponsonby, hükümetten bir şekilde şu AbdulKerim’i engelle, Kraliçe’nin görüşmelerinden ve protokölden uzaklaştır diyen, Sir Henry Babbington-Smith e cevabında “Kraliçe bizi dinlemiyor, ısrarla protokolde yanında tutuyor, Kraliçe’yi bundan kim alıkoyabilir bilmiyorum, bizi de ırkçılıkla suçluyor ama bu ırkçılıktan ziyade bu sefil Abdulkerim’e karşı kıskançlığımız” demişti.

Zaman zaman Kraliçe’nin yakın çevresinin nahoş tavırlarından bunalan Abdulkerim ise günlüklerine şöyle bir not düşmüştü,” Allah’a hamdolsun beni buraya Kraliçe’nin yanına gönderdi ve Allah Kraliçeyi korusun ama ben bu garip beldenin garibiyim.”

Filmin senaryosunu ve 2011’de aynı isimli kitabı yazan Basu, bir iki tarihi portre’de ve fotoğrafta gördüğü Kraliçenin yanındaki Hintlileri araştırması sırasında Pakistan’da yaşayan Abdulkerim’in torunlarının davetiyle özenle saklanmış yüzlerce sayfa mektuplara ve Abdulkerim’in Kraliçenin vefatına kadar tuttuğu günlüklere erişiyor. Kral Edward annesinin son 13 senesinde hiç yanından ayırmadığı Abdulkerim’i kraliyet ailesi ve resmi zevatın aşırı isteğiyle cenaze merasiminin hemen ardından memleketine gönderir. Hindistan’daki askeri birliklerden 6 askeri de Abdulkerim’i gözetlemeleri için istihbaratla görevlendirmiştir. Abdulkerim ailesiyle döndüğü memleketinde ise Kraliçe’nin kendisine hediye ettiği geniş arazide ancak 8 yıl daha yaşadıktan sonra 47 yaşındayken hayata gözlerini kapar.

Kraliçe Victoria’nın el yazısıyla Abdulkerim’e yazdığı mektuplarının sonunu çoğunlukla seni çok seven annen, en yakın dostun şeklinde bitirmiş. Günlüklerde ve mektuplarda Kraliçe’nin Abdulkerim’den Urducayı da çok iyi öğrendiği mektuplarında yer yer urduca yazdığı görülüyor. Bir mektubunda ise Kraliçe AbdulKerim’in karısının düşük yapmasından sonra Kraliyet doktoru Doktor Reid ile görüşüp, randevu ayarladığını söylüyor ve “Ben dokuz tane çocuk doğurdum, hepsine baktım siz de benim çocuklarımsınız size de bakacağım sizi çok seven anneniz Victoria” diyerek bitiriyordu mektubunu. Bir mektubun da AbdulKerim ise urduca arabi harflerle Kraliçeye “Munşi seni çok özleyecek” diyordu.

Oskar ödüllü Judi Dench’in Kraliçe Victoria ve Ali Fazal’ın AbdulKerim’i canlandırdığı Stephen Frears’ın yönettiği bu emsalsiz dostluk bilinmeyi hak ediyor.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com