Kürt polis Fethi Sekin’i hatırladınız mı?

KRONOS 13 Ocak 2017 Genel

MAZHAR SAMİ

Albert Abi;
Bir keresinde demiştin ya, “Ne kadar hazin bir çağda yaşıyoruz, bir önyargıyı ortadan kaldırmak atomu parçalamaktan daha güç” diye…

İşte bizim memlekette bu cümlenizi ikide bir kanıtlayacak örnekler gözümüzün önünden film şeridi gibi geçip gidiyor.

Son olarak bir kahraman şehit Fethi Sekin vakası yaşadık ki hiç sormayın abi.
Fethi Sekin…
Bir kahraman…
Polis…
PKK bağlantılı teröristlerin saldırısını tek başına püskürten bir kahraman polis.
Şehit…
Ama Kürt…

Şimdi böyle olunca devrelerimizden bir miktar daha yandı haliyle. Çünkü Albert Abi, bizim memleket biraz tuhaftır bu konularda.
Mesela herkes Türk olduğunu söylemekte özgürdür; ama Kürt olduğunu söylersen tam ortadan ikiye cırt diye bölersin memleketi.

Afedersin Ermeni ve Rumları hiç saymıyoruz; ama Çerkez arkadaşlarımızı vareste tutmak da pek mümkün olmaz bu çılgınlıktan. Sonra tabii Boşnak’ı, Arnavut’u, efendime söyleyeyim Gürcü’yü ve haliyle Laz’ı…

Yani Albert Abi, bu memlekette her şey olabilirsin; ama bir türlü Kürt olamazsın.

Yok, aslında olabilirsin. Mesela mafya olabilirsin. Kürt mafyası derler o zaman sana rahat rahat ağız dolusu gönül rahatlığıyla. Mesela kolay anlamadığın bir durumla karşılaşıp kafan karışırsa “Kürt müsün nihohaha” derler sana.  Kürtçesi çocuk demektir; ama “kıro”nun Türkçe’de ne anlama geldiğini hepimiz biliriz. Keza “keko” da öyledir.

Hatta Albert Abi Kürtçe türkülerin bilumumu Türkçe’ye araklandı; ama Hasan Zîrek’in Mahabad Kürt Cumhuriyet’inin yıkılmasından sonra bestelediği ve “Ey güzel Kürdistan vatanı” diye başlayan “Ey Niştiman”’ın  “Ankara’nın taşına bak” haline getirildiğini bile gördü bu memleket…*

İşte Fethi Sekin, tam böyle bir iklimde vurulup tertemiz alnından toprağa düştü İzmir’de.
Bir Kürt’tü; ama Facebook profiline bakarsak MHP ve ülkücü dozu yüksek paylaşımları da vardı.

Bir polisti; ama Adliye’de zaman zaman Kürtçe tercümanlık yapıyordu.
Bunlar bilinmiyordu tabii… Bir kahramandır neticede. Bu yeterliydi. Sonra bir TV programında Fethi Sekin’in Kürt olduğunu açıkladı biri…

Kısa bir sessizlik oldu önce…
Sonra… başladı yorumlar… “Aman carım ne önemi var ki… Türkmüş , Kürtmüş… Bunlar bizi bölmek için ortaya atılıyor.”
“Yok abi Kürt olabilir; ama bu hainlerinden değil.”
“Ne Kürdü ya. Elazığlı o. Orada çok Türk yaşar..”
“Ben elinde beylik tabancası ile korkusuzca piçlerin üzerine gitmesinden direk fark ettim ülkücü olduğunu”
Falan filan fıstık…

Ama Albert Abi, sonra şöyle bir şey oldu.
Bir ağıt çıktı ortaya
Fethi Sekin söylüyordu. Annesi öldüğünde “Sen bu şehrin en güzelisin / Sen yoksun diye çaresiz kaldık…” diyordu Fethi Sekin…  Ağıt Kürtçeydi ama…

İkinci şoku da böylece hep beraber karşılamış olduk Albert Abi.
Kısa bir sessizlik oldu olmadı; sonra yeniden bir Türk kahramanı oluverdi Fethi Sekin
Kürtlük yine mafyaya kaldı; bir de “hain”lere…

Ah bir de Ekşi Sözlük’te Kürt maddesi içinde açılmış 91 sayfa yorumun içinde bulduğum bu cümleler kaldı… Kürt: “dünyanın başına gelmiş bir bela. okul istemezler, eğitim sevmezler, doktora düşman, üremeye meraklı bir millet. cahilliğin sınırlarını zorlayan insanlar için okul açmak, öğretmenleri bu insanları eğitmeye zorlamak ne beter bir şey.”

Evet Albert Abi, demiştin ya bir keresinde “Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8’den fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar karmaşık değildir. İnsanlar sadece 2’ye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü insanlar”
Buradan bakınca o kötü insanları her yerde görüyorum Albert Abi…

İyi insanlar nerede peki?

Ben onu merak ediyorum…

*Bilgi: Seyhmus Diken

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com