Türkiye’nin önde gelen edebiyatçı, müzisyen ve gazetecilerini bir araya getiren Tuhaf Dergi, yeni sayısı için Türkiye’nin en önemli müzik gruplarından biri olan MFÖ ile röportaj yaptı. 5 yıl aradan sonra, “Kendi Kendine” adlı yeni albümleriyle sevenlerini selamlayan Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur üçlüsü, meşhur olmadan önce çektikleri sıkıntıları, müzik ve siyaseti neden ayrı tuttuklarını, teknolojinin insan ilişkilerini nasıl etkilediğini anlatıyor.
Mazhar Alanson’un bilgeliğiyle, Fuat Güner’in zekâsıyla, Özkan Uğur’un kalbiyle dinleyenleri etkisi altına alan MFÖ, Türkiye’nin tartışmasız en önemli müzik gruplarından biri. Türkiye’nin, dönüp dolaşıp şarkılarını dinlediği efsane grup MFÖ, beş yıl aradan sonra çıkardıkları “Kendi Kendine” adlı yeni albümlerini konuşmak üzere Tuhaf Dergi’yle bir araya geldi.
“Genç yaşta meşhur olsaydık bugünlere gelemezdik. Biz otuz beş yaşından sonra meşhur olduk.” diyen ve Tuhaf Dergi’nin Genel Yayın Yönetmeni Nurhak Kaya’a konuştu. Yeni albümde yer alan ve sözleri Aşık Veysel’e ait olan “Türk’üz Türkü Çağırırız” şarkısının dönemsel ve milliyetçi bir şarkı olduğunun düşünülmesiyle ilgili olaraksa MFÖ; bu şarkıyla ortaya milliyetçi bir görüş koymayı değil Veysel’i anmayı amaçladıklarını, “Türk’üz” demenin ayıp olmadığını ve “çağırırız” kelimesinin burada “söylemek” anlamında kullanıldığını ifade ediyor. Politik şarkılar yapmayan ve bunun otosansürle de ilgili olduğunu söyleyen grup, siyasi konulara girmemeye ve sahnede tarafsız olmaya dikkat ettiklerini, bu şekilde halkla buluştuklarını vurguluyor.
Sohbetin devamında, şarkılarının insana ve aşka dair olduğunun, ancak dünyayla birlikte aşkın ve ilişkilerin de biçim değiştirdiğinin dile getirilmesi üzerine MFÖ; yeni albümde “Bırakalım bu Facebook’u, Whatsapp’ı, gel seninle gezelim” dedikleri “Emin misin?” adlı bir şarkının olduğunu ifade ediyor. Grup, bugünlerde herkesin sanal ortamda var olduğunun ve ikili ilişkilerin neredeyse tamamen yok olduğunun da altını çiziyor.
