NusrET ve basitteki zorluklar

HARUN ODABAŞI 23 Ekim 2017 Genel

Ünlü şarkıcı Rihanna’yı Nusret Gökçe’nin meşhur tuz dökme resminin basıldığı tişörtü ile gördüğümde artık teslim oldum. 2010 yılında çulsuz olduğu için ABD’nin vize dahi vermediği bir Erzurum dadaşının baş döndürücü yükselişine şapka çıkarmaktan başka bir seçeneğim kalmadı. Tam bu sebep bu sonucu doğurmaz denilebilecek türden bir başarı hikayesi.

Yemek yeme belli bir gelir seviyesinin üstüne çıkıldığında tamamen görme ve görünme duygusunun tatminine dönüşüyor. İnsanların yemek için özel jetleriyle Nusret Et’e gitmesini sadece lezzet ile izah etmek mümkün değil. Hollywood yıldızlarının ve ABD’li televizyon programcılarının sanki sözleşmiş gibi Nusret Et haraketi çekmelerini de. Dobralığı ile tanınan inşaatçı Ali Ağaoğlu’nun Dubai’de Nusret Et’in meşhur lokumunu tadarken söylediği, “Aslında lezzetinde büyük fark yok. Daha lezzetlilerini de yedim. Çok pahalı, bu kadar parayı hak etmiyor. Nusret arkadaşım olduğu için geliyorum.” demesi de olayın diğer boyutunu açıklamamıza yardımcı oluyordu.

BASİTİ ANLAMADAKİ ZORLUK!

Bu yılın 1 milyon dolarlık Ekonomi Nobel Ödülü ekonomide kayıp bir halkayı tamamladığı için Prof. Richard Thaler’e verildi. Thaler insanların sanıldığının aksine tüketim kararlarını alırken rasyonel değil irrasyonel davrandığını ispat etmeye çalışıyordu. Türkçe’ye ‘Dürtme’ ismiyle çevrilen kitabında bunun pek çok örneğini ortaya koyuyor. Ödülü verenler ödülün hak edene gittiğini söylerken ancak Thaler’in iddialarının anlatılması ve anlaşılmasının çok kolay olduğunu özellikle belirtmişler. Gerçekten de Thaler’in kavramsallaştırdığı davranış özelliklerinin çoğunu kahvedeki insanlar bile muhabbet esnasında söyleyebilir. Örneğin bir iş yerinin aynı fiyata üç çorap satmak yerine ‘iki alana bir bedava’ sloganı ile daha fazla satış yapması gibi. İşte bu basit dürtmeler bazen işyerlerinin başarı grafiğini etkiliyor. Tıpkı Nusret Gökçe’nin dürtmelerinde olduğu gibi…

1983 doğumlu Nusret Gökçe fakir bir madenci ailenin çocuğu. Maddi imkânsızlıktan okuyamamış. Kasap çırağı olarak başladığı kariyerinde, 2007’de bin 800 lira maaş alırken şimdilerde 500 çalışanı olan bir imparatorluğu yönetiyor. Hem de dur durak bilmeyen büyüme hırsıyla. Bugün İnstagram’da paylaştığı her fotoğraf milyonlara ulaşıyor. Onbinlerce beğeni alıyor. Dünyaca ünlü futbolcular, jet sosyete, işadamı, şarkıcı ve aktör soluğu Nusret Et’in restoranında alıyor.

YÖNTEM BİLDİK AMA ETKİLİ

Türkiye’de ünlülerin uğrak yeri olmuş mekânlarda ziyaret sırasında çekilen fotoğrafların duvarları süslediğini görürsünüz. Sultanahmet Köftecisi bunun tipik bir örneğidir. Müşteride aldığı lezzetin dışında başka bir tatmin duygusu uyandırır. Nusret Et bu bildik yöntemi daha modern sahalarda sanal âlemde son noktasına kadar uyguluyor. Unutulmaz tuz serpme hareketi adeta amblemi oldu. Ürettiği katma değere baktığımızda Pazarlama ve İnovasyon derslerinde vakıa olarak incelenecek kadar global bir boyut kazandı.

Etle kurduğu ve burada tarifini yapmak istemediğim masaj ve vurma hareketleri önceleri alaya alınsa ve itici gelse de şimdilerde alkış topluyor. Başarı eleştirileri bastırıyor. Tuhaf tavırlarında özellikle gençlerin hoşuna giden bir kendine güven duygusu hâkim. Son tahlilde işini çok ciddiye alan bir insan var karşımızda. Teatral gösterileri şov niteliğinde. Et deposunu gösteren çekimlerde onları bir mücevher gibi sakladığını görüyorsunuz. Hikâyenin başında mıyız, yoksa ortasında mı? bilinmez ama Nusret Gökçe’yi diğerlerinden farklılaştıran şey  başarısının çok global ölçekte olmasının yanında olağanı olağanüstü yapmasında!

Kimi hayatın içindeki küçük ayrıntıları kavramsallaştırarak Nobel alıyor. Kimide daha adını bile bilmediği kavramları hayata geçirerek belki kendisinin bile şaşırdığı değişimler yaşıyor. Bu Harikalar çağındayız olacak o kadar.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com