Savaşı kim kazanacak: Trump mı, medya mı?

KRONOS 12 Ocak 2017 Genel

ABD’nin 45. başkanı, emlak milyarderi Donald Trump, ilk kez medyanın önüne çıktı. Sadece Amerikan değil dünya medyasının da ilgi gösterdiği  bu buluşma beklendiği gibi bir Trump Show’a dönüştü.

Çoğu gözlemci için sürpriz değildi bu. Çünkü sivri dilli ve ukala Trump’ın neler yapabileceği seçim maratonunda ortaya çıkmıştı. Ama yine de bu ilginç adamın başkan seçildikten sonra tavrında değişiklik bekleyenler vardı ve onlar fena halde yanıldı. Çünkü Trump, aynı Trump idi.

Alaycı bakışlarla bakan, sevmediği herkesi hafife alan ve kendinden gayet emin narsist bir adam.

Medya buluşması New York’daki Trump Tower merkezinde gerçekleşti. Nedeni Trump’ın sorulara vereceği alaycı cevaplardan sonra salonda bulunan adamlarından, ıslıklarla ve alkışlarla, destek görecek olmasıydı hiç şüphesiz. Öyle de oldu. Trump, çok ciddi suçlamalar içeren sorulara karşı yine o bildik alaycı yüz ifadesiyle ve gözlerini sağa sola oynatarak kısa, retorik cevaplar verdi.

Beklendiği gibi arka sıralara toplanan kimliği belirsiz (!) kişilerce bol bol alkışlandı. Acaba Beyaz Saray’da da söylediklerini alkışlayacak birilerini işe alacak mı? Bekleyip göreceğiz.

Bir çok soru aynı akıbetin kurbanı oldu. Geçen hafta patlak veren, Moskova’da bir lüks otelde yaşanan seks skandalı gibi.

CNN’in Beyaz Saray muhabiri Jim Acosta, Trump’a soru sormak için nerdeyse ağız dalaşına girdi. Buna rağmen Trump deneyimli gazeteciye soru sordurmadı ve CNN’i ‘sahtekar’ olmakla suçladı. Destek için toplanan kalabalık alkışlarla bir kez daha hem gazeteciyi susturdu hem de Trump’ın zor bir soruyla karşılaşmasını engelledi.

Bir başka muhabir seks kaseti iddialarını sordu ve Trump’ın cevabı aynen şöyle oldu. ‘O haberi yapanlar bunun bedelini ağır ödeyecek’. Sanırım bu tehdit sizlere de bir yerlerden tanıdık geliyor.

Bir başka muhabir ‘Vergi geri ödemeleri ile ilgili belgeleri açıklayacak mısınız?’, diye sordu. Trump’ın sarkastik yüz ifadesiyle ‘gazetecilerden başka kimsenin umurunda değil benim vergi belgelerim’ diyerek geçiştirdi. Tabii bu açıklama da kalabalıktan büyük destek gördü ve bu ciddi suçlama da şimdilik sümen altı edildi.

Trump başkanlık yarışındaki rakibi Hillary Clinton’ı da boş geçmedi.

Putin’le ilgili sorulan bir soruya ‘Acaba Hillary olsaydı Rusya’ya karşı benden daha mı sert tutum sergilerdi’ diye retorik soruyla karşılık verdi.

Yeni başkanın bu sözleri da taraftarlarınca ‘’hayır’’ nidaları ile desteklendi.

Yine de görünen o ki Trump’ın başkanlığı müddetinde en büyük baş ağrısı medya olacak. Kim bilir belki de eski Başkan Nixon’un görevini bırakmasına neden olan medya Trump’a da aynı akıbeti yaşatacak.

Gerçi Trump birçok medya uzmanı tarafından seri yalancı ve çok rahat söylem değiştiren birisi olarak görülüyor.

Bu da ona çok ağır suçlamaları bile rahatlıkla kulak ardına atarak ya da başkasını hedef göstererek okları kendinden uzaklaştırma fırsatı veriyor. Fakat bu tür yaklaşımlar medyanın diğer ülkelere göre bağımsız ve çok etkili olduğu Amerika’da ne kadar iş görür, onu da zaman gösterecek.

Bu ilginç adamın medya ile savaşlarını bekleyip göreceğiz. Bakalım galibi kim olacak?

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com