Savaşın yeni silahı 280 karakter

RÜYA KARLIOVA 24 Kasım 2017 YAŞAM

İngiliz gazeteci David Patrikarakos, 2014 yılında Ukrayna’da Euromaidan Devrimi’nin ardından yaşananları bildirirken gerçeğin çağımızda yeniden dönüşümüne de tanıklık eder. Geleneksel basının bütün kurumlarından önce Twitter, Ukrayna’da olanları yeniden üretmekte ve başka bir anlatıya büründürmektedir. Paatrikarakos dehşet içinde fark eder ki bu anlatı manipüle edilmiş bir anlatıdır. Savaşın yeni silahı 140 karakterdir.

Geçtiğimiz günlerde Ayşenur Arslan sabah programında ısrarla bir argümanı dile getiriyordu: Üçüncü Dünya Savaşı’ndayız; gelecek, öncesindeyiz demeyelim, tam da şu içinden geçtiğimiz şey bir tür Üçüncü Dünya Savaşı. Dünya savaşı terimi artık belki de yerini küresele bırakıyor ve biz buna sosyal medyanın 21. yüzyılda çatışmayı nasıl yeniden şekillendirdiğine tanık olmak diyebiliriz.

David Patrikarakos’un War in 140 Characters (140 Karakterde Savaş) adlı kitabı da tam da bu tezi savunuyor. Kitap Basic Books’tan yayımlandıktan hemen sonra Twitter karakter sayısını 280’e çıkardı. Bu bir yandan kitabın şansızlığı, bir yandan da argümanını destekleyici bir gelişme. Daha dolu bir anlatıya yani daha çok kelime silahına ihtiyacı var artık savaşın.

Bu savaşta herkes aktör olabilir. Etkili bir aktör olmak için mükemmel bir İngilizce yeterli, bu şekilde devletlerin propaganda yollarından çok daha etkili bir silaha dönüşebiliyor kelimeler. Suriyeli “twitter fenomeni” küçük kız Bana Alabed bunun örneği. Bana’nın Halep’ten bir çocuk gözüyle aktardıkları sadece Suriye’de yaşananlar hakkında dünyaya bir resim göndermemiş, aynı zamanda Twitter’ın kullanımı konusunda tartışmalara da neden olmuştu. İyi bir İngilizceyle atılan twitlerin gerçekten bir küçük kız ve annesinden gelemeyeceği ve operasyonel bir hesap olduğu düşünülmüştü. Ta ki Bana annesiyle birlikte Türkiye’ye kaçana kadar. Sosyal medyadaki aktivitesi onu o kadar aktif bir figür haline getirdi ki şimdi Bana’ya bir kitap yazdırılıyor. Ortadoğu’da savaşın içinden cep telefonu aracılığıyla bildiren pek çok sivil var Bana gibi. Öte yandan bir süre önce Kronos’un gündeme taşıdığı Halep’in kedili adamının hikâyesi gibi yardım için güç de olabiliyor sosyal medyanın savaştaki rolü.

HOMO DIGITALIS’İN DOĞUMU

Gazeteci Patrikarakos’un kitabında, sosyal medyanın mazlumun zulmedene karşı sesini duyarabileceği bir ortam olduğu düşüncesi bir illüzyon olarak tanımlanıyor. Ukrayna örneğindeki “homo digitalis güce başkaldırabilir ama güç her zaman geri saldıracaktır” argümanı bunu kanıtlamış.

Bugün çoğumuz haberleri öncelikle sosyal medyadan takip ediyoruz. Aynı zamanda bir süredir dikkat çekilen bir kıskacın da içindeyiz; algoritmalar bizi kendimize benzeyene itiyor, dolayısıyla ötekinin sesini duyma ihtimalimiz sürekli olarak azalıyor ve kendimiz gibi düşünenlerle kurduğumuz ittifak güçleniyor ya da başka deyişle katılaşıyor. Homophily yani “benzerine olan sevgi” güçleniyor.

David Patrikakakos’un verdiği bir örnekle bunu daha iyi anlatabiliriz. On yıl önce, diyor yazar, İsrailliler de Filistinliler de CNN’i izliyorlardı ancak şimdi sosyal medyada sadece kendi “taraflarını” takip ediyorlar. Bu örnekteki buluşma imkânının kaybedilmesi iması anlaşılabilir, öte yandan bir monopolden bahsedilen ve gerçeklerin nasıl görüleceğinin de CNN’in kararına bağlı olduğu bir örnek bu da. Dolayısıyla ne on yıl öncesinin monopol örneği ne de şimdinin sosyal medya kümeleri demokratik bir çözüm üretiyor.

Ama şunu da unutmamak gerek, bilgi teknolojileri alanında her devrim peşinden bir istikrarsızlık ve kaos getirmiş. On beşinci yüzyılda yazılı basının ortaya çıkmasının ardından Avrupa’da din savaşları çıkmıştı örneğin.

Sosyal medyanın çıkışının gerçek-sonrası (post-truth) denilen döneme denk gelmesi de şaşırtıcı değil. Sosyal medyanın gerçek ötesini gerçekmiş gibi gösterme potansiyeli var ama bir yandan da gerçeği görünür kılabiliyor, yani hem kötüye hem iyiye sebep olabiliyor. Ancak 21. yüzyılın sorunu yine bu çağdan çıkacak bir çözüm bekliyor.

21. yüzyılda artık orduları değil hikâyeleri üstünlük sağlayanlar savaşın galibi oluyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram