Trump Tower’da oturan Rus ajanı kim?

EMİR KORKMAZ 06 Mart 2017 GÖRÜŞ

ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi sabahı ‘bir tweet’ ile gündemi değiştiriverdi. Kabinesindeki çalışma arkadaşları ve yakın çevresindeki isimlerin Rusya ile sıradışı ilişkilerinin tartışıldığı bir dönemde ortaya bir ‘telekulak’ iddiası attı. Kendinden önce Beyaz Saray’da oturan Barack Obama’nın seçim kampanyası döneminde kendi evinin ve şirketlerinin bulunduğu ‘Trump Tower’ı dinlettiğini iddia etti. İddiasını ‘başkan götüren’ Watergate skandalına benzetti. Hatta Amerikan politika tarihinin kara sayfalarından McCarthy dönemini hatırlattı.

İddia çok ciddiydi. Bir ABD başkanı, bir başkan adayının oturduğu binayı dinletmekle itham ediliyordu. Daha da ciddi olan, seçimi kazanıp başkanlık koltuğuna oturan ismin bu iddiayı ‘öğrendim’ diye anlatmasıydı.

Gündem toz duman oldu. Haber kanalları Rusya iddiaları ile göçmenlik tartışmalarını bir kenara itti. Konu tüm medyanın gündemine oturdu. Hemen Trump’ın iddialarının dayanağını sorgulandı. Birçok gazete, ‘’Trump hiçbir resmi belgesi olmayan bir iddia ortaya attı’’ başlığıyla verdi haberi.

Kısa süre içinde Trump’ın iddiasının arkasında gerçek anlaşıldı. Beyaz Saray’daki en önemli danışmanlarından Steve Bannon’un uzun yıllar yöneticiliğini yaptı sağcı Breitbart haber sitesi bu yönde bir iddia olduğunu yazmış, Trump da bunun üzerine bahsedilen tweet’i atmıştı.

Tüm haftasonunda medya ve politikanın ağır topları başkanı ağır yaylım ateşine tuttular. Arkasındaki verileri açıklamadan böyle ciddi bir iddiada bulunduğu için eleştirdiler.

Ağır iddiaya Obama cephesi de sessiz kalmadı. Sözcüsü, Obama’nın veya Beyaz Saray’da görevli herhangi bir kişinin 8 yıl boyunca hiçbir ABD vatandaşının dinlenmesi emrini vermediğini kesin bir dille ifade etti. Trump’ın iddialarının ‘gerçek dışı’ olduğunun altı çizildi.

Pazar günü Trump iddialarına devam edince rakibi Demokratlar ağır ifadelerle başkana yüklendi. Cumhuriyetçiler ise iddianın ağırlığına karşısındaki zayıflığı nedeniyle sessizliği tercih etti. Bu karmaşanın arasında Beyaz Saray’dan konunun incelenmesi için Kongre’de bir aratşırma komisyonu kurulması talimatı geldi. Talimatın sonuna, ‘Araştırma bitene kadar Beyaz Saray ve başkan bu konuda bir daha yorumda bulunmayacak’ notu eklenerek…

Obama cephesinin açıklamasına rağmen Kongre araştırması istenince dönemin istihbarattan sorumlu kurumların başındaki James Clapper da sessiz kalamadı. Canlı yayına çıkarak, ‘’Trump hakkında ne kampanya döneminde ne seçim sürecinde ne de seçildikten sonraki bir zaman diliminde dinleme faaliyeti kesinlikle yapılmamıştır’’ dedi. ‘’Eğer böyle bir girişim olsaydı kesinlikle benim haber olurdu’’ garantisi de verdi.

Trump karşıtları tüm haftasonunda herhangi bir başkanın, tek başına, herhangi bir Amerikan vatandaşının dinlenmesi veya izlenmesi talimatı veremeyeceğini vurguladı. ‘’Başkanın daha bundan bile haberi yok’’ eleştirisinde bulundu. Bir takibatın ancak ve ancak hakim kararı ile yapılabileceğinin altını çizdi. Yargıçların da sadece federal bir suç işlendiği ya da ajanlık yapıldığına dair kuvvetli deliller bulunan talepler karşısında olumlu cevap verdiğine işaret edildi.

Hatta Obama döneminde Milli Güvenlik Kurulu’nunda görev yapan Ben Rhodes, ‘’Başkanlar için konulan yasal kısıtlamalar, vatandaşları Trump gibilerden korumak için’’ şeklinde iğneli bir mesaj paylaştı.

Peki bu kadar yasal kısıtlama varken, skandal ötesi bir sonuç doğuracağı ortadayken Trump neden böyle bir açıklama yapmıştı? Eleştiriler karşısında elindeki delilleri açıklamak yerine ‘bundan sonra yorum yapmayacağı’ açıklamasında bulunmuştu? Demokratların Kongre’deki lideri Nancy Pelosi’nin iddiası Trump’ın gündemi değiştirmek istediği yönünde: ‘Başkan, kendisi ve çevresindeki isimlerin Rusya ile ilişkileri hakkındaki iddiaların genişlediğini görünce, dikkati başka yere çekmek istedi.’’

Pelosi’nin sözleri aslında anlaşılabilir bir gerekçe sunuyor. Zira Trump’ın atadığı Milli Güvenlik Kurulu başkanı, Rusya ile sıradışı ilişkilerini sakladığı için istifa etmek zorunda kalırken, bir de Adalet Bakanı Jeff Sessions hakkında benzer ilişkiler gündeme geldi. Muhalefet bakanın da istifasını istedi. Hatta damadı ve şimdi Beyaz Saray’daki en önemli danışmanı olan Jared Kushner için de benzer iddialar ortaya atıldı. Belki de bunlardan sıkılan Trump gündemi değiştirmek istedi.

Bununla birlikte gerçekten bir dinleme yapılmış olması, tümüyle seçenek dışı değil aslında. ABD’de yabancı casuslar karşı karşı kurulmuş ve gizli faaliyet gösteren ‘Yabancı İstihbarat Takip Mahkemesi’nin (FISA) bu yönde bir karar vermesi ihtimali de bulunuyor. Belki de Adalet Bakanlığı ya da FBI, FISA’ya öyle deliller sundu ki, mahkeme Trump Tower’da oturan birileri için Rusya veya Rus bankalarıyla ilişkilerinin incelenmesine izin vermek zorunda kaldı.

Zaten Trump da doğrudan ‘beni dinlediler’ iddiasında bulunmuyor. ‘Trump Tower dinlendi’ diyor. 58 katlı binada Trump’ın evi ve şirketlerinin merkezi dışında onlarca kişi daha var. Trump Tower’in gerek ofis katlarında gerekse konut olarak kullanılan böümlerinde oturan herhangi birisi için Rusya veya başka bir ülke ile şüpheli ilişkileri nedeniyle dinleme izni alınmış olabilir. Eğer gerçekten Trump Tower’da dinleme yapıldıysa hedef Trump veya şirketleri değil de aynı binada bulunan bir başkasının olması ihtimali çok yüksek.

Zaten Obama yönetiminde görev yapmış isimlerin tümü sert bir şekilde ‘Trump, şirketleri veya yakınlarının dinlendiği ve takip edildiği’ iddialarına karşı çıkıyor. Ancak ‘Trump Tower’a yönelik bir takibat bulunup bulunmadığı konusunda net bir açıklama yapılmıyor.

Trump da, aslında hedefin kendisi olmadığını büyük ihtimalle bilmesine rağmen ‘’Trump Tower’ı dinlediler’’ sözleriyle, siyasi rakipleri tarafından takip edildiği iddiasında bulunuyor. İşin içine Obama sosu da katarak, Pelosi’nin de dediği gibi hakikaten gündemi değiştirmek istiyor.

Bunun dışındaki ihtimal ise akıllara ziyan. Trump gerçekten bir web sitesindeki iddiaya dayanarak, elinde resmi bir veri olmadan bu açıklamayı yaptı. Daha önce de benzer şekilde davranan Obama, gerçek olmadığı ortaya çıkan iddialarının bir yerlere dayandırıp işin içinden çıkıvermişti.

Konu Kongre’ye taşındığına göre birkaç ay içinde Trump’ın iddiasının neye dayandığı ortaya çıkacak. Yani birkaç ay içinde ya Trump Tower’de oturan Rus ajanını öğreneceğiz ya da ABD Başkanın açıklamasının gündemi değiştirmek için mi olduğunu anlayacağız. İkisinin de ağır sonuçları olacağını tahmin etmekse hiç de zor değil…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com