Türk bakanların aldığı rüşvet ABD’nin neden umurunda?

BİLAL BALTACI 30 Kasım 2017 GÜNDEM

Reza Zarrab meselesi sadece Türkiye’de değil tüm dünyada yakından takip ediliyor. Avusturya’nın Kurier gazetesinde de yayın toplantısında konuyla ilgilenmemiz gerektiği kararlaştırıldı ve akşam saatlerinde Türkiye uzmanı gazeteci arkadaşım habere şu başlığı verdi: Altın Çocuk Erdoğan’ı titretiyor!

Avusturya dahil tüm dünya olayı bu şekilde yakından takip ederken Türkiye’deki siyasiler ve medya bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Ülke medyasının meseleyi haber yapmamasını bir kenara bırakalım, muhalefet ne yapıyor? Bu dava muhalefet için fırsat değil mi? Duruma bakılırsa hayır!

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, “Bu konu sadece Erdoğan’a karşı değil, Türkiye’ye karşı yürütülen bir tavırdır” diyor. Yeni kurulan İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Dumuş Yılmaz ise DW Türkçe’de yayınlanan ‘Nevşin Mengü ile Bire Bir’ programında lafı dolandırınca sunucu araya girerek neredeyse sufle veriyor: “Madem biz dünya lideri bir ülkeyiz, o zaman ilk baştan deseydik ki, biz bu ambargo kararına uymuyoruz. Ama biz ne yaptık ‘ambargo kararına uyuyoruz’ dedik. Arkadan da komisyoncu üzerinden ambargoyu deldik. Bu komisyoncu (Reza Zarrab kastediliyor) hem İran halkının hem de Türk halkının parasını yedi.”

Görünen, -en azından şimdilik- CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hariç tüm muhalefet, tamamen iktidarın söylemini benimsemiş ona hapsolmuş durumda. Ne mi iktidarın söylemi? Bunu da hep olduğu gibi en iyi A Haber’den öğreniyoruz: “17-25 Aralık darbe girişiminin küresel ayağı olan ABD’deki kumpas davası…”

Nasıl ama? Aslında zeki çocuklar. Habere böyle girer, böyle takdim edersen muhalefetin de dili lal olur tabi. Ama yine de konuyu yakından takip etmeyenler için bu meseleyi biraz açıklayalım. Nedir bu Amerika’nın derdi de bizim bakanlarımızın aldığı rüşvetlerle uğraşıyor?

Cevabi kendi YouTube kanalında meseleyi aktaran gazeteci Cüneyt Özdemir’den dinleyelim. Diyor ki Özdemir: “Mahkemenin derdi İran ambargosunu bir iş adamının veya banka yöneticisinin nasıl deldiği. O yüzden bu rüşvet meseleleri falan ana konu değil. Bunlar yan konu olarak konuşuluyor. Sistemin nasıl işlediğini anlatırken geçen konular bunlar.”

Yani, kimin ne kadar rüşvet aldığı, Amerikan yargısının umrunda değil. Onlar ambargoyu Amerikan bankacılık sistemini zarar uğratanların peşinde. Türk siyasilerin aldıkları rüşvet Türkiye’nin meselesi. Aslında 17-25 Aralık sürecinde ‘kendi namusunu’ temizleme fırsatını bulmuştu Türkiye. Ve ne yazık ki kullanamadı. Şimdi o temizliği ister hukuki ister siyasi motivasyonla deyin ABD yargısı yapıyor…

Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle bitirelim: “Beni üzen nokta şu, bu olay Türkiye’de oldu, hepimiz olayı biliyoruz, olayı kapatıyoruz, şimdi Amerika’da yargılanıyor, bizim bakanlar burada. Rüşvet alanlar burada, beni üzen bu, beni kahreden bu. Ya bu ülkenin mahkemesi yok mu’ Bu ülkenin adaleti yok mu? O davalarda ‘burada bir şey yoktur’ diyen savcılar, dosyaları kapatan hakimler, gelecekte çocuklarına hesap veremeyeceklerdir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com