Vietnam’dan Afrin’e medya

TURAN GÖRÜRYILMAZ 09 Şubat 2018 GÖRÜŞ

“Mülkün temeli olan yargıçlar, özgür basına demokrasimizdeki en değerli görevi yerine getirmesi adına sağlanması gereken korumayı sağladı. Basın, hükümete değil millete hizmet etmekle yükümlüdür”.

Tam 47 sene önce…

ABD yüksek mahkemesinin basın özgürlüğü ile ilgili verdiği tarihi karar.

Neredeyse 50 sene olmuş.

Bugün o kararın altına imza atan yargıçlarla, o kararın alınması için bedel ödemeyi göze alan gazeteciler tarihe onurlu duruşları ile geçtiler… Karşısında olanlar ise çöp.

Steven Spielberg’in son filmi “The Post” u seyrettim.

Yıl 1971… ABD derin devletinin Vietnam Savaşı konusunda halkı manipüle ettiğini ortaya koyan Pentagon Papers (Pentagon Belgeleri)’nin basına sızdırılması ve New York Times ile Washington Post gazetelerinin o belgeleri yayınlanmasının öyküsü kısaca.

Film eleştirisi ya da övgüsü yapmayacağım.

Ama yıllar önceki bu basın özgürlüğü mücadelesinin bugün bize anlattığı çok şey var.

Afrin operasyonu, AKP’nin yanlışlar ve sırlarla dolu Suriye politikası, yolsuzluklar, hak ihlalleri ve bunları yazan-çizen-konuşan gazetecilerin tutuklanması veya baskıyla susturulması.

Film bizi, ABD’nin 1945-1967 yılları arasında Vietnam’a siyasi-askeri müdahalesini konu alıyor.

Bir tarafta, “devletin prestijini korumak” amacıyla savaşı sürdüren iktidar, diğer tarafta çocuklarını binlerce kilometre ötede savaşmaya, ölmeye gönderen Amerikan halkı… Ve her şeyi ortaya koyan gizli belgeler.

Gazetecilik işte burada başlıyor…

1971’de belgeler The New York Times’ın birinci sayfasında. Ortalık ayağa kalkıyor. Halk ilk kez gerçeklerden haberdar oluyor. Dönemin Başkanı Nixon, Federal Mahkeme aracılığıyla Times’a yayın yasağı getiriyor…

Basın susmuyor. Boyun eğmiyor. O belgeleri bu kez Washington Post gazetesi yayınlıyor.

ABD yönetimi, Times ve Post gazetelerini vatana ihanetle suçluyor… Nasıl tanıdık geldi mi?

Yüce Divan’a intikal eden olay, tarihe geçen o emsal kararla yani basının zaferi ile sonuçlanıyor.

“Mülkün temeli olan yargıçlar, özgür basına demokrasimizdeki en değerli görevi yerine getirmesi adına sağlanması gereken korumayı sağladı. Basın, hükümete değil millete hizmet etmekle yükümlüdür”.

O gün tutuklanmayı göze alan ABD basın tarihinin ilk kadın yöneticisi Katharine Meyer “Kay” Graham, belki de tarihi değiştiriyor. Washington Post’un baş editörü Ben Bradlee’yi de unutmamak gerek. Yöresel bir gazete olan Washington Post, o günden sonra ABD’nin en önde gelen ulusal yayın organlarından biri haline geliyor.

Filmde, o cesur kadın medya patronu şöyle diyor; “her zaman mükemmel değiliz ama önemli olan devam etmektir, mesleğimizin gereği bu…”.

Evet devam etmek.

Her şeye rağmen.

Hükümetlere, başkanlara, siyasetçilere değil; her koşulda halka hizmet eden gazeteciler olmaya devam edecek. Bugün Türkiye’de tutuklu 200’den fazla gazeteci arkadaşımız bu bedeli özgürlükleri ile ödemeye devam ediyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram