1996-97 sezonunda yıllık 40 küsur milyon dolarla başlayan Türkiye Süper Ligi’nin naklen yayın değeri, geçtiğimiz günlerde tekrar Digitürk’ün kazandığı ihale ile 440 milyon dolara yükseldi. Değeri 20 yılda 10 kat artmasına rağmen izlenirliğinde ise pek bir şey değişmedi. Hatta tribün doluluklarına bakarak izlenirliğinde geriye gidişten bile söz edilebilir. Ligimizi yabancı hiçbir ülke kanalı yayınlamıyor. Bırakın naklen yayınlamayı, maçların özetleri ve ‘dünya derbisi’ dediğimiz Fenerbahçe-Galatasaray maçları bile kimsenin umurunda değil. Kısacası, ancak çıkan olaylarla dünya gündemine gelen kapalı devre bir ligimiz var.
Bunun değişik sebepleri var elbette. Passolig uygulaması, şiddet olayları, küfür, tribün kapatma, ulaşım, maç saatleri vesaire… Bunlara ilave edeceğimiz bir sebep daha var ki gündeme pek gelmiyor ve tartışılmıyor: Fauller… Evet, fauller…
Türkiye Süper Ligi, Avrupa’nın, belki de dünyanın en faullü birkaç liginden biri. İnsanlarla ilgili ilginç bir şey okumuştum bir yerde. Şöyleydi mealen: ‘Karşındakinle kelime dağarcığın kadar iletişim kurabilirsin. Kelimelerin tükenince kavga etmeye başlarsın. Çocukların birbirleriyle çabuk kavga etmelerinin sebebi, kelime dağarcıklarının boş olmasındandır.’ Ligimizin bol faullü, kavgalı, gürültülü olması da teknik, taktik ve fiziki yetersizlikten kaynaklanıyor sanırım. Rakibimizi ancak faulle durdurabiliyoruz! Ya da en ufak bir temasta kendimizi yere atıyoruz!
Hal böyle olunca oyun sık sık duruyor, buna bir de faul yapılan ya da hakemi aldatarak faul kazanan oyuncunun yalandan yerde kıvranması eklenince topun oyunda kaldığı süre iyice azalıyor. Avrupa’nın önde gelen liglerinde topun oyunda kalma süresi 60 dakika civarındayken, bizde maalesef 50 dakika ve civarı.
İTALYA’YI BİLE GEÇTİK, AVRUPA’DA LİDERİZ!
Şimdi isterseniz konuya rakamlarla açıklık getirelim. 28 Kasım itibarıyla Avrupa’nın en pahalı liglerinin faul ortalamalarını çıkardık. Araştırmayı, oynanan son hafta maçları üzerinden gerçekleştirdik. Tahmin edebileceğiniz gibi, faul ortalaması en yüksek lig, Türkiye Süper Ligi, en düşük lig de İngiltere Premier Ligi oldu.
Süper Lig’in 12. haftasında toplam 296 faul düdüğü çalınırken; maç başına ortalama 32.8 olarak gerçekleşti. Gençlerbirliği-Trabzonspor maçında oyun tam 40 kez faul nedeniyle durdu. Ligde zor günler geçiren Trabzonspor, 22 kez ile haftanın en çok faul yapan takımı oldu. Alanyaspor-Kayserispor maçında da 39 kez faul düdüğü çalındı.
Türkiye’yi İtalya Ligi takip etti. 20 takımlı Serie A’nın 14. hafta maçlarında toplam 322 faul düdüğü çalınırken; ortalama 32.2 olarak gerçekleşti. İnter-Fiorentina mücadelesi, 43 faulle haftanın en sert maçı oldu. Faullerin 28’ini İnter’li futbolcular yaptı. Ortalamada defansif ve sert futboluyla bilinen İtalya’yı bile geride bırakmamız, gerçekten düşündürücü. Ayrıca, İtalya Ligi’nin izlenirliğinin düşmesinin sebeplerinden biri de faullerin fazla olması.
İSPANYA, ALMANYA, FRANSA, İNGİLTERE BİRBİRİNE YAKIN!
İtalya’yı 10 maçta 273 faul ve 27.3 ortalama ile İspanya takip etti. La Liga’nın 13. haftasındaki Osasuna-Athletico Madrid maçında neredeyse hiç faul yapılmadı. Bu maçta toplam 15 kez faul düdüğü çalınırken; Madrid temsilcisi 6 kez ile haftanın en az faul yapan ekibi oldu.
Araştırmamızda İspanya’dan sonra Almanya geldi. Bundesliga’nın 12. haftasındaki 9 maçta 245 faul yapılırken; maç başına ortalama 27.2 olarak gerçekleşti. Fransa’da ise 10 maçta toplam 269 faul düdüğü çalındı. Ortalama 26.9 oldu. Monaco-Marsilya maçında hakem sadece 14 kez faul işareti verdi.
İngiltere Premier Ligi, faulün en az yapıldığı lig olarak dikkat çekti. Dünyanın birçok ülkesinde canlı yayınlanan Premier Lig’in 13. haftasındaki 10 maçta toplam 267 faul yapıldı ve ortalama 26.7 oldu. Liverpool-Sunderland maçı, 14 kezle haftanın en faulsüz karşılaşması olarak kayıtlara geçti.
FARKINA VARDILAR, ÖNLEM ALDILAR
İngiltere Premier Ligi’nde 10 yıl önce faul sayılarında büyük bir artış olmuştu. 2005-06 sezonunda Premier Lig’de maç başı faul sayısı 28,6 olarak ölçülmüştü. Fauller nedeniyle oluşan sakatlıklar da artınca İngiltere Futbol Federasyonu duruma el attı. Hakem örgütleri, Premier Lig takımlarına düzenli antrenman ziyareti yaptı, takım içi eğitim çalışmaları düzenledi ve faullerin neden olduğu sakatlıklarla ilgili futbolculara bilgi verildi. Bu çalışmaların ardından faullerde gözle görülür azalmalar oldu.
Bir başka düşüş İspanya’da yaşandı. 2005-06 sezonundan 2009-10 sezonuna kadar La Liga’da yapılmış tüm maçlar dikkate alındığında, maç başına faul sayısı 36,5’ti. İngiltere’ye benzer bir çalışma ile bu rakam 27-28’lere düşürüldü.
Bizde ise ortalama 33 civarında ve halen bir çalışma yok! Kısacası, vur, kır, parçala; bizi kimse izlemesin!
